Adana-Yüreğir'in CHP'li Başkanı Ali Demirçalı, AK Parti'ye geçebilmek için neler yaptı bilseniz.
Amacı süren davaları ile olabilecek operasyonların önüne geçmekti.
Transfer meselesi AK Parti teşkilatını rahatsız etti.
Çünkü kirli biriydi ve tutunacak dalı yoktu...
Durumu ilgili yerlere iletildi.
Reis'in kirli siyasetçileri almayacağını Ali anlamadı.
Hoş geldin afişleri AK Parti'ye sökmedi!
"Transfer olacağım" diyerek bayağı hava atmıştı.
ABD'ye gidip FETÖ'nün dizinin dibinde oturan bir kişiyi, Reis'in kabul etmeyeceğini anlamadı.
İşçileri işten atmasının ve AK Parti'ye ihanet edenleri baş tacı etmesinin faturası olacağını bile tahmin edemedi.
Tüm akrabalarını belediyeye doldurmuştu.
Muhasebecisinin FETÖ iltisaklısı olduğu iddiası vardı.
AK Parti yüzüne bakmayınca herif "Baba ocağı" masalına geri döndü ve "Bana çok kızsanız da ben sizinle olmaktan büyük onur duyuyorum. CHP'nin neferiyim, bu parti benim baba ocağımdır, vazgeçilmezimdir" dedi.
Cin Ali'nin yüzsüzlüğüne bu çarpıcı bir örnektir.
***
Önce omurgalı olmasını öğrenmeli.
Mahkeme başkanına "belediye başkanı" olduğunu söyleyince yediği zılgıtı da unutmamalı.
Ekrem gibi, bilirkişiler ile mahkeme üyelerine rüşvet iftirası atmamalı...
Şimdi de gelelim zurnanın zırt dediği yere...
100 milyonluk arsayı 65 milyona kime sattın Cin Ali?
Konu yargıya intikal edince cesaret edemedi, ihaleyi iptal etti.
Sonra belediyenin tüm arsalarını satışa çıkardı.
O arsayı kime sattın Bay Ali?
Nefesim hep ensende olacak...
Ya dürüst olacaksın ya da istifa edeceksin.
Biliyor musun, Zeydan Karalar senden daha omurgalı.
***
HÂKİM AHMET ENGİN GÜNAYDIN
Depremin yerle bir ettiği İskenderun'da enkazda kalan Hâkim Ahmet Engin Günaydın ve eşini enkazdan dayısı Süleyman Günaydın çıkardı.
Eski Kayseri Valisi Şehmus Günaydın'ın oğludur.
Ailesi Reis'e yakındır.
Bundan mı acaba?..
Hatay Barosu, Hâkim Engin'e linç girişimi başlattı.
Mevzu bir hayli ilginç...
Duruşma saatini geçiren kadın avukat, duruşma sırasında hâkime bağırıp çağırmış, sonra arkadaşlarıyla yalanlarla dolu bir tutanak düzenlemiş.
Tutanağa olaya tanık olmayan avukatlar bile imza atmış!
Salondaki kamera kayıtlarına rağmen hem de...
Baro "meslek dayanışması" adı altında iftira tutanağını diğer barolara da yollayarak organize bir hareketin içine girdi.
Sosyal medyada da hâkime etmedik laf bırakmadılar...
Adliyeden sahip çıkan niye olmamış?..
Bu nasıl dayanışmadır?..
Neyse, bugün yerim dar ama peşlerindeyim...
***
DEMİRCİ TAKIMI
Demir-çelik sektöründe paravan şirketler üzerinden sahte faturalarla kamuyu milyarlarca lira zarara uğratan firmaları, Maliye Bakanlığı radarına aldı.
Maliye'nin "demir yumruğunu" yiyen Hüseyin Eryılmaz yalanlasa da 5 milyar ceza yedi.
Bakanlıktan bir değerli dostum, demir işinde büyük paraların döndüğünü, büyük üreticilerin kayıtdışı ürünleriyle devlete kazık attığını söyledi.
Kayıtdışı ürünler ya tüccara ya da müteahhitlere satılıyor. Demirin yanında naylon faturalar da satılıyor.
Uyanıklar yakalanmamak için bankadan yaptıkları ödemeyi elden geri alıyormuş. Bunu da bakanlığın genç müfettişleri tespit etti.
Faturalar ve irsaliyelerde problem var.
Sahtekâr 400 demir üreticisine ceza kesildi.