Çukurova Radyosu yöneticilerinin, FETÖ'den mahkûm olan birinin kızına program yaptırması manidardır.
Kadın program tanıtımlarını sosyal medyasında yayınlayarak şahsi PR'ını yapıyor...
Bire bir FETÖ taktiklerini uygulayan bir tiptir kadın...
Annesiyle birlikte himmet toplantılarına katılan kadını üniversiteye kim soktu?
Yani kadın sadece TRT'yi kullanmıyor, üniversite kimliğini de kullanıyor.
Fotoğraf çektirdiği siyasi ve bürokratik kişileri sosyal medyasında sürekli paylaşıp duruyor.
Rektörünün izni olmadan radyo programına çıkıyor...
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr.
Orhan Aydın, Başkan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil ile çekilen fotoğraflarını başka yerlere sızmak için kullanıyor.
TÜBİTAK Başkanı Orhan Aydın ile konuştum...
Kadınla hiç görüşmediğini söyledi.
Duygu Hanım, Meclis dergisine de 15 Temmuz darbesiyle ilgili bir yazı yazmış. Galiba bu yazıyı babası Ramazan'ın darbe finansörü olduğunu gizlemek için yazdı.
FETÖ'cü kimliğini gizlemek için Atatürk kitapları yazmaya merak saran yerel bir gazeteci de aynı yolu izliyor.
***
İddiaya göre Ramazan Hıdıroğlu'nun kızı Duygu Hanım, annesi Güzün Hanım ile himmet toplantılarının değişmez ismiydi.
Bu kadını üniversiteye kim soktu?
Rektör Erol Yaşar, kadına idari görev vermedi.
TRT Çukurova Radyosu'na izinsiz çıktığı için de hakkında soruşturma açtı.
Kadına bile bile radyoda program yaptıran kimdir?
Kadın FETÖ'den ceza alan bir babanın kızı olduğunu unutturmak için elinden gelen her şeyi yapıyor.
Radyo yöneticileri böyle birine nasıl mikrofon verir.
Uncu Ramazan, FETÖ'nün önemli isimlerinden biridir.
Adamın FETÖ için yapmadığı şey kalmadı.
Duygu'nun öz ağabeyi Ahmet Hıdıroğlu, 4 Eylül'de Mersin 2.
Noteri'nden çektiği ihtarnamede annesi Güzün, babası Ramazan ve kardeşi Duygu Hıdıroğlu hakkında zehir zemberek sözler etti...
Hatta kardeşinin üniversiteye girmek için çok yere "sponsorluk(!)" adı altında paralar dağıttığını iddia etti.
İhtarnamede daha çok şey var, biz en hafiflerini yazdık.
***
BİLİRKİŞİ, CİN ALİ'Yİ YİYEBİLECEK Mİ?
Bilirkişi, olayı adil bir şekilde aydınlatan kişidir.
Alanında en az 5 yıl deneyimli olanlardan seçilirler.
Bilirkişileri, Türkiye Adalet Bakanlığı Bilirkişilik Daire Başkanlığı belirler.
Bilirkişi, görevini tarafsız ve objektif olarak yapar.
Peki hepsi öyle mi?
Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, 3.5 yıl sonra alacağı bir iskân için rüşvet verdiği iddiasıyla yargılanıyor...
Ali Demirçalı ile ilgili çok yazı yazdım...
Yani o benden, ben ondan pek hazzetmem...
Yiğidi öldürüp hakkını vermem lazım.
Duyduğuma göre şu ara başı bilirkişilerle dertte...
Davasına bakan bilirkişiler, adamdan rüşvet istiyor.
Hem de az buz bir para değil, milyonlar...
Onlardan biri açtığı telefonla adama, "300 bin dolar ver, mahkemede işini bitireyim. 100 bin doları peşin, kalan 200 bin doları da mahkeme bittikten sonra verirsin" dedi.
300 bin dolar, 10 milyondan fazla ediyor...
Hem bu nasıl bilirkişidir...
Üstelik bilirkişilerle ilgili duyduğum ilk şikâyet bu değil...
Her yerden aynı sızlanmaları duyuyorum...
Pere vermeyeni haklıyken haksız çıkaranlar var.
Bakanlık "bilirkişileri" dürüst kişilerden seçmeli.
Rüşvet karşılığı davayı satacakları bilirkişilik müessesesinden atmalı.