6 Ağustos 1945; yer Hiroşima, saat 8.14...
Şehir göz kamaştıran bir ışıkla aydınlandı.
Ardından insanlar derilerinde yakıcı bir rüzgâr hissetti...
Sonra kısa bir ölüm sessizliği oldu ve gök gürültüsüne benzeyen kocaman bir boom sesi duyuldu!
ABD'nin Hiroşima'ya attığı atom bombasıyla 140 bin kişi kömür haline geldi, yüz binlerce insan da radyasyon kaynaklı hastalıklara maruz kaldı.
Bu kez yer Hatay; tarih 6 Şubat 2023, saat 04.17...
İki dakika süren depremler 130 atom bombasına eşdeğer bir tahribata yol açtı ve binlerce can aldı.
6 Şubat depremleri 13.5 milyon insanı etkiledi.
11. kattaki evimiz iki dakika boyunca İspanyol fandango dansı yapar gibi sallanıp durdu.
Uykunun karanlığında, yerin homurtusu ve sarsıntısıyla uyanmış, kendimizi güç bela dışarı atmıştık.
Depremin yıktığı yerlerde çığlıklar yükseliyordu.
Toprak ise bulgur gibi kaynıyordu.
***
Yıkıntılar altında çığlıklar sokağa taştı, çocuklar bağırmaya başladı, dışarıda yağmur yağıyordu...
Ayakta kalan binalar çatırdıyor, evlerden iniltiler, bağırışlar geliyordu. Yıkılan evlerin başında, koşuşturma başladı. Yağmurun sesine
Arapça, Kürtçe, Türkçe haykırışlar karıştı. Herkes iniltiler arasında bir yakınını bulmaya çalıştı.
Balyoz ve kazmalarla kolonları kırılmaya başlandı...
Korku ve şaşkınlığımız iç içeydi.
Dünürüm
Kadir Aydın'ı ve çalışma arkadaşlarımı arayıp gazeteye gelmelerini söyledim...
Büyük oğlum, gelinim ve torunum yurtdışındaydı.
Gün doğunca deprem bölgesinde yaşayan dostlarımı aradım. Hiçbirinden ses alamadım, yüreğim sıkıştı...
Ertesi gün öğle sonrası ikinci büyük deprem vurdu bizi.
Gazetemizin önündeki asfaltın fırtınadaki deniz dalgası gibi kıvrılıp büküldüğünü gördüm. Kalbim sıkıştı.
***
Deprem en büyük hasarı Hatay'a verdi.
Binlerce canı gitti Hatay'ın.
Cami ve kiliseler yıkıldı, şehir adeta un ufak oldu.
CHP'li Belediye Başkanı
Lütfü Savaş ortalıkta yoktu.
Bir ara altın ve dolar dolu valizini yıkılmak üzere olan binadan aldırırken görüldü o kadar.
AK Partili belediyeler
Antakya'ya yardıma koşarken CHP'li belediyelerden ses yoktu.
Haluk Levent'in "Ahbap" ayağına topladığı milyarlarca yardım parasının nereye gittiğini hâlâ öğrenemedik!
Önceki gün Hatay'a gittim, içim acıdı...
Nerede o tarih kokan binalar...
Enkaz kaldırma işleri devam ediyor, her yeri toz bulutu kaplamıştı.
Gitmeden AK Parti Hatay Mebusu Hüseyin Yayman'ı aradım...
Yayman depremde 11 yakınını kaybetmiş, yine de şehri terk etmemişti, hemşerilerine yardım ediyordu.
Enkaz kaldırma işleri sırasında çevreye yayılan tozlar gözlerini hasta etmişti.
Şehirde yıkılacak daha çok binanın olduğunu gördüm...
Halk, CHP'li Belediye Başkanı Lütfü Savaş'a isyan ediyor...
Adam sosyal medyasında karısı ve kızıyla gülümseyen fotoğraflarını yayınlıyor.
"Adamda hiç utanma yok!" diyor Antakyalı.
Çünkü şehir susuzluktan kırılıyor, herif bundan zerre rahatsız olmuyor!
Tuvalet bile yok Hatay'da.
Vatandaşlar 7/24 çalışması gereken belediye başkanının eşi ve kızıyla turistik gezilere çıkmasına acayip öfkeli.
Başkan Savaş, uluslararası fonlardan şehrin altyapısı için verilen 8 milyon euroyu şehrin suyu için kullanmadı...
Parayı başka işlere kaydırmak için ilgili müdürle görüşüyor.
Yerel seçimlerde Hüseyin Yayman gibi hemşerileri için çalışacak bir başkana ihtiyaç var.