Devlet İskenderun ve Arsuz'a gözünü dört açıp bakmalı!
Devleti soyarak para istifleyenleri hesaba çekmeli!
Kurdukları tezgâha göre de önlem almalı!
Yazıktır, günahtır tüyü bitmemiş yetim hakkını yiyor şerefsizler!
Az buz bir para değil bu, milyar dolarlar puştların cebine giriyor!
Sonra o paralar devlete karşı kullanılıyor, bürokrasi ve siyaset yozlaşıyor! Alçaklar İskenderun'u üçkâğıtçılığın merkezi yaptı!
Fransız kadastrosuyla da yüz yıldır Arsuzlunun arazileri çalındı!
Dürüst çalışanları tenzih ediyorum, ama hırsızlar siyasetçi ve bürokratlarla birlikte çalışıyor!
Deprem sonrası yerle bir olan İskenderun'daki hasarlı binalara hatırlı kişiler para karşılığı "hasarsız" raporu aldı.
İddiaya göre Teyfik Sayek'e ait Güney Plaza bunlardan biri.
Kolonları patlak binaya sağlam raporu vermek cinayettir!
Sami Yıldız'ın yaptığı Yıldız Plaza-2'ye de "sağlam" demişler!
Lütfü Savaş utanmadan depremde kılını kıpırdatmadığı ilçe İskenderun için Sözcü'ye tırıvırı laflar ediyor.
Adamın enkazdan para dolu çantasını kurtarmaktan başka bir işine rastlamadım.
Şimdi ise Ekrem'e çalışıyor.

***

Fransızların yaptığı kadastro yüz yıldır Hatay'ın kanayan yarası!
Arsuz ilçesinde binlerce arazi bu sayede çalındı.
Depremin yerle bir ettiği İskenderun'da garibanlar ezildi.
Parayı çuvalla çalanların ise keyfi yerinde!
Onlar Bodrum ve İstanbul'da mal mülk alarak parayı yiyor!
İskenderun, Payas, Dörtyol ve Osmaniye gibi yerlerde naylon fatura ile devleti soyan haddehane sahipleri ölülere bile şirket kurmuş, milyarlarca liralık KDV'yi cebe indirmişti.
Bazı maliyecilerle kimi milletvekilleri de işin içinde.
Biri Nursan Holding'in patronu İlyas Keleş'ti...
Vurgunu çok yazdık, nihayet Keleş'e 500 milyon lira ceza kesildi.
Sonra işi Erol Evcil ve arkadaşları devraldı, onların da başına devletin "demir" yumruğu indi!
Demirci Hüseyin Eryılmaz, ilçe hâkimi olan sevgilisi Cangül Sazak'a ev, araba ve Rolex saat almış, hâkim de mahkeme kararlarını değiştirip Eryılmaz'a "Senin için hepsi aşkım" mesajı atmış!
Demir-çelik üreticilerinin çok azı dürüst iş yapıyor!
Sahtekârlar bölgeyi Ali Baba'nın çiftliğine çevirmiş "İlle de para!" diyor, yetkililer de göz yumuyor.

***

Arsuz'daki arazilerin çalınmasının sebebi Fransız kadastrosu!
Uyanıklar bu sayede milyonluk devlet arazilerinin üzerine kondu ya! Bu durum yıllardır kanayan bir yaradır.
Hatay'ı Fransızlar 1927-1933 tarihleri arasında istedikleri şahısların üzerine tapuladı.
Hukuka ve kanuna aykırı olan bu işte Türk vatandaşlarına ait arazilerin çoğu habersizce Hıristiyan kökenlilere verildi.
Çok azı hazine adına kaydedildi.
Fransızların ihya ettiği ailelerden biri Sayek'lerdir...
Yani CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek'lerdir.
Tapulama yapılırken Osmanlı arşiv belgeleri göz ardı edilmiş, yerel bilirkişiler hazır bulundurulmamış, kadastro tespitleri muhtarlık ve kadastro müdürlüğünde askıya çıkarılmamıştır.
Kadastro harita ve belgeleri Beyrut'ta bir matbaada basıldı.
Beyrut'ta da askıya çıkarıldı. Yani Arsuz, İskenderun veya Antakya'da oturan bir köylü arazisinin kadastroya dahil edilip edilmediğini öğrenmek için kalkıp Beyrut'a gitmesi gerekiyor!
Bu durum sahtekârların işine yaradı. Çete oradan aldığı sahte belgelerle devletin arazilerini parselledi...