Zehir zemberek bir açıklamayla masayı deviren Meral Akşener'i masaya kim döndürdü?
ABD lobisi ve Pensilvanya'daki dosyalarda ne vardı?
Akşener tehditle mi masaya döndü?
Masa Türkiye'nin işgali için kuruldu.
İşgale engel olan Erdoğan'ın neden hasım ilan edildiği ortada.
PKK elebaşı Mustafa Karasu: "AK Parti ve MHP'yi yıkmazsak bizi yok edecekler" demişti.
Kılıçdaroğlu'nun aday olarak açıklanması PKK, FETÖ ve HDP'ye bayram yaptırdı.
Masanın yeni ortağı da PKK'dır.
İki belediye başkanı KK'yı devre dışı bırakmak için çok uğraştı. Sonra da yüzleri kızarmadan Bay Kemal'in yanında poz verdiler.
Kılıçdaroğlu bu ikisini evire çevire dövse hakkıdır.
Yılanın başı Adana Belediye Başkanı Zeydan Karalar'dır.
Mersin Belediye Başkanı Vahap Seçer de yanındadır.
Kılıçdaroğlu aleyhinde gizli gizli çalıştılar.
İYİ Parti Genel Merkezine gidip Akşener'e, "Kılıçdaroğlu aday olmasın Mansur'u aday yapalım, Mansur için uğraşalım" dediler.
***
Karalar ve Seçer, Kılıçdaroğlu'nun aday olmaması için adamları olan
İsmail Küçükkaya ile
Serdar Akinan'ı çok kez bu iş için kullandı.
Serdar Akinan, Seçer'in danışmanıydı.
Milyonlarca lira danışmanlık ücreti alıyordu.
İsmail Küçükkaya ise iki başkana göbekten bağlı biriydi...
Bir dediklerini iki etmiyordu.
Ümit Özdağ'ı da onların isteği üzerine ekrana çıkardı ve ona
"Mansur aday olsun" dedirtti.
İmamoğlu ile Yavaş'ı Cumhurbaşkanı adayı yaptıramadılar ama yardımcısı olmaları için söz aldılar.
Zeydan efendi ikisinden birinin cumhurbaşkanı olması halinde bakan olabileceğini düşünüyormuş.
Belki danışmanı İpek Sabah'ı da mebus yapacaktı.
Şimdi ne yapar bilmem?
Zeydan Karalar ile Vahap Seçer kapalı kapılar ardında hep Kılıçdaroğlu'nun aleyhinde çalıştılar.
KK'nın "
Benimle misiniz, değil misiniz?"
sözü bunlara
idi...
Kulisler acayip dedikodularla çalkalanıyor.
***
Ortalık mayası bozuklardan geçilmiyor.
Entrika ve desise peşinde koşan koşana.
Meral Akşener ne duruma düşürüldü gördünüz.
Bu millet insanlar can derdindeyken mal derdine düşen masaya prim vermez. Güvenilmez oldukları ortada.
Üstat Yavuz Donat, Mehmet Ali Dim ve Savaş Çokduygulu ile birlikte Kahramanmaraş merkezli depremlerin haritadan sildiği
Hatay'a gittik.
İlk durağımız Hüseyin Yayman'ın yaşadığı
Kırıkhan oldu.
Hüseyin bey kardeşim depremde 12 yakınını kaybetmişti.
12 canın acısına nasıl dayanır insan?
Sevgili Hüseyin acı çekiyor ama belli etmiyor.
Yayman'ı sakalları uzamış haliyle hiç görmemiştim.
Deprem Kırıkhan'ı küçük Ukrayna'ya döndürdü.
Manzara yürek yakıyordu.
Acısını içinde yaşayan Hüseyin kardeşim hem hemşerilerinin derdiyle ilgileniyordu hem de 'Hatay'da demografi değişecek' fitnesine laf yetiştiriyordu.
AK Parti mebusu Yayman'ın davası ve liderine olan bağlılığını görünce aklıma, liderlerini satan sözde siyasetçiler geldi.
Hüseyin kardeşim gözümde daha da büyüdü tabii.
Hele Hatay'da koordinatör vali olarak görevlendirilen Denizli Valisi Ali Fuat Atik'in fedakârlığı göz yaşartıcıydı.
Vali Ali Fuat hastaydı, akşam Adana'ya gelip kemoterapi alıyor sonra görevinin başına dönüyordu.
Devlet yok diyenlere yuh olsun!
Orada CHP'li Lütfü Savaş'ı göremedim. Kasası olduğu iddia edilen herifin, sokağı kışkırtan twitlerini gördüm ama.