Kaç kişi vurulduktan hemen sonra işinin derdine düşer?
Hatta işi uğruna omzunda kurşunla uçağa binip yurt dışına çıkar?
Sahi böylesi bir deliliği kaç kişi yapabilir?
Sene 1977...
Kanlı çatışmaların yaşandığı, ekonominin dibe vurduğu 70 sente muhtaç olduğumuz yıllar...
Sağ-sol çatışmalarında yüzlerce gencimizi toprağa verdiğimiz acı ve ızdırap dolu günler...
Niğdeli Sanayici Eyüp Doğanlar, ABD tarafından Arabistan'da yaptırılacak 550 villanın mobilya ihalesini kazanmanın sevinci içinde...
Arabistan'a gideceği gün, Ankara Aydınlıkevler kavşağında çıkan sağ-sol çatışmasının ortasında kalıyor...
Faili meçhul bir kurşun arabanın camından giriyor, omzuna saplanıp kalıyor.
Doktorlara, "Omzumu sarın" diyor...
Sonra 5.5 milyon dolarlık ihaleyi kaçırmamak için uçağa atlıyor.
Hemşerisi Ömer Halisdemir gibi gözü pek bir savaşçı olan Eyüp Doğanlar dışında bu deli cesareti gösterecek kişi azdır.
Eyüp Bey, "Kurşun kolumu koparsaydı yine gidecektim" diyor.
Doğanları yaralayan kurşun o günlerde nice ocağa ateş düşürdü...
12 Eylül Askeri Darbesi de böyle geldi.

***

Sanayici Eyüp Doğanlar'ın hayatı roman...
İlkokulu üçüncü sınıfa kadar okuyabildi.
Baba Kadir Doğanlar omzunda halıyla köy köy dolaşan bir tüccardı...
O da babası gibi köy köy gezip çok halı sattı.
Sanayiciliği de böyle başladı zaten.
Ticarete başladığı yıllarda Konya'da bir işyeri açtı...
İşini büyütünce Ankara'da Türkiye'nin ilk entegre mobilya fabrikası Orsan'ı kurdu...
Yıllarca ihracat rekoru kırdı.

380 kişiye de ekmek verdi.
1999 yılında DSP'den milletvekili seçildi...
Ama Rıdvan Budak'ın başında olduğu DİSK'in hışmına uğrayınca fabrikasını kapatmak zorunda kaldı.
Milletvekili olduğu partinin Genel Başkanı ve dönemin Başbakanı Ecevit'ten zorla randevu alabildi.
Ecevit derdi ile ilgilenmedi bile...
"İt ürür kervan yürür" dedi sadece...
İhracat rekoru kıran fabrika çürümeye terk edildi.
Eyüp Doğanlar'ın öyküsü aslında 'sol' kafanın iş dünyasına ve memleket meselelerine bakışına somut bir örnektir.

***

Kemal Kılıçdaroğlu durduk yerde 'siyasi cinayetler olabilir' lafını etmedi.
'Gezi'den de beter bir plan hazırlığı var demek ki!.
Belli ki karanlık eller milleti sokağa dökmek için uğraşıyor...
KK, 'Siyasi cinayetler olabilir' diyor.
Bu istihbaratı kulağına kim üfledi?
Kimin öldürüleceğini biliyorsa neden söylemiyor?
Yoksa cinayetin gerçekleşmesini mi bekliyor?
Maalesef Bay Kemal yine ateşle oynuyor.
'İkbal' için dostlarıyla birlikte Türkiye'yi karıştıracak laflar ediyor.
Karanlık mihraklara da işaret veriyor.
Ülkeyi kan gölüne çevirecek bir ortam için çabalıyor.
KK'nın "Terör örgütü değildir" dediği YPG önceki gün iki polisimizi şehit etti.
Hükümet ülkeyi teröristlerden temizlerken diğer yandan Demirtaş'ı kahvaltıya çağıranlar ve karısını FOX'a çıkaranlar var.
Eyüp Doğanlar o karanlık günleri lanetle niye anmasın şimdi...