Kemal Kılıçdaroğlu'nun ahkam kesmesine bakmayın onun niyeti başka!
Adam Erdoğan'ı yemek istiyor!
Peki; yiyebilir mi?
Bu mümkün mü?
Mümkün ya da değil, adam buna göre tezgah kuruyor.
Mükemmel yalan söyleyip iftira atıyor!
Namus sözü verip tutmuyor!
İşi köprüyü geçene kadar!
Adam kafakola aldığı siyasi partilerle Erdoğan'ı safdışı bırakmanın peşinde.
Abdullah Gül, Davutoğlu ve Babacan'a bu yüzden toz kondurmuyor!
Devlet, demokrasi, hak hukuk gibi laflarla da milleti cambaza baktırıyor!
Bay Kemal yalanı seviyor!
Yalanla amacına ulaşmak istiyor!
Adolf Hitler de öyleydi...
Yalanlarla iktidarı ele geçirmiş sonra milyonlarca insanı gaz odalarında katletmişti.
Kılıçdaroğlu da inandırıcı konuşmuş 'namus' sözü vermişti...
Belediyeleri ele geçirince sözünü unuttu, binlerce işçiyi acımadan sokağa attı.
Sözünü tutmadı!
Kardeşi ve esas CHP'lilere yaptıkları ortadadır.
***
Amacına ulaşmak için yanına aldığı Tayyip düşmanlarıyla birlikte sinsi sinsi oyun kuruyor!
İstanbul seçimleri ile havaya girdi!
O rüzgarla Reis'i bitirmek istiyor.
Kılıçdaroğlu, Ermeni yazar Hayko Bağdat gibi biridir.
O meczup da; "Erdoğan'ı gönderince yapacak çok işimiz var" dedi.
Fırsat bulabilecekler mi bunu göreceğiz!
İstanbul seçimlerini alır almaz Konstantinopolis nidaları atmışlardı.
Atina'dan sevinç naraları yükselmişti.
Ekrem Müdafa (İmamoğlu) Rumları sevindirecek laflar etmişti!
Sonra ne oldu?
Başlarına Ayasofya düştü!
***
Kılıçdaroğlu 'demokrasi' falan diyor ya;
Sakın inanmayın!
Demokrasi aşığı biri darbe gecesi tankların yanından sıvışıp gitmek yerine üstüne çıkardı...
Kılıçdaroğlu 'demokrasi' lafını milleti uyutmak için söylüyor!
O demokrat değil bir diktatördür!
Vicdansızın da önde gidenidir!
Adamın derdi ülke kalkındırmak, ülkeyi güce kavuşturmak değil, Erdoğan'dır!
Ülke gibi bir derdi hiç olmadı zaten!
Mısır'da Mursi'yi deviren Sisi gibi yönetimi ele geçirip ülkeyi FETÖ ve ABD'ye teslim etmek istiyor...
Bay Kemal Atatürk'le niyetini gizliyor!
Grup toplantısında dediğini duydunuz!
Adam Atatürk'ün kurduğu parti üzerinden Türkiye'yi bölmek istiyor!
HDP ve PKK ile birlikte yol yürüyor!
Kılıçdaroğlu'nun "Kürt sorununu çözeceğiz" vaadi bir 'özerklik' planıdır.
CHP'li Eren Erdem PKK elebaşı Cemil Bayık'ın dile getirdiği tasarıyı açık ederek, "şerhleri kaldıracağız" dedi.
Özerklik ya da otonomi, kendi kendini yönetebilme yetisidir!
PKK'nın yıllardır istediği şey de budur!
Bay Kemal'in kapalı kapılar ardında PKK'ya bu sözü verdiği anlaşılmıştır.
***
Maalesef Atatürk'ün kurduğu CHP'nin şu anki yöneticileri Türkiye'nin üniter yapısına göz dikti.
Bay Kemal Türkiye'nin 1988 yılında imzaladığı Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartnamesi'ni bunun için gündemde tutuyor!
Maksadı bellidir.
Oysa Ankara Türkiye'nin üniter yapısını tehlikeye sokacağı, Güney Doğu'da yaşanan terör sorununu uluslararası platforma taşıyacağı gerekçesiyle anlaşmanın belli fıkralarına şerh koydu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu terör örgütlerine desteği bilinen isimlerin hazırladığı 'Kürt Raporu'nu dilinden düşürmüyor.
Özerklik lafı ağzından düşmüyor.
Türkiye'ye sinsice kurulan bir tuzak var.
Amacı belli olan!
HDPKK'lı Sezai Temelli ve Pervin Buldan'ın CHP'ye verdiği desteğin sebebi de budur.
CHP ve İYİ Parti itifakı 'federasyon' anayasasını çoktan hazırlamış meğer.
Bu Anayasa FETÖ'ye geri dönüş imkanı, PKK'ya da özgürlük sağlayacaktır!
Yeni Anayasa'yı KHK'lı Prof. Dr.
İbrahim Kaboğlu hazırladı.
Uyumayın, uyursak kıyamet kopacak!