CHP; 27 Mayıs için 'devrim' dedi.
O günü 'bayram' ilan etti.
Oysa 27 Mayıs idamlarıyla, Siyaset yasaklarıyla, Hapis cezalarıyla, Askeri vesayetiyle, Baskılarıyla, Kürt sorununa bakışıyla devrim değil kanlı bir darbe idi.
1960 darbesinin mağduruyuz!
Amcam Salih Zeki Ramoğlu DP Trabzon mebusu olarak Yassıada'da idamla yargılandı.
Ardından soyadımıza yasak geldi.
Karikatür sanatçısı olan babam Fransa'da Ecol, ABC, Dessin'den burs kazanmıştı.
Yurt dışı yasağı konduğu için gidemedi.
Gidebilseydi önemli şeyler olacaktı!
Bu yüzden 'darbelerin' hayatımda kötü bir yeri vardır.
1960'lı, 70'li, 80'li, 90'lı ve iki binli yıllar darbelerle hep iç içe geçti.
27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997, 27 Nisan E-Muhtırası 2007, 15 Temmuz 2016 kanlı darbesi bunlardan bazıları!
Arada yarım kalan darbeler de var!
Darbelerin Türkiye'ye maliyeti büyük oldu.
Türkiye'nin kurucu partisi CHP bütün darbelerde baş rol oynadı.
Gizlemelerine bakmayın; CHP şimdi de aynı özlemle yanıp tutuşuyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun AK Parti'nin "CHP'lileri sokağa dökme planı" iddiası ince bir tezgah.
Asıl oyunu gizliyorlar!
Bay Kemal'e göre Reis baskıcı bir yönetimle herkesi susturacak(mış)!
Gerekçe olarak da 'CHP sokağa çıktı' bahanesini kullanacakmış.
İşe bakın!
Bay Kemal bu yalanla milleti provoke edebilmek için OHAL deyip duruyor.
***
CHP yandaşı gazeteciler de yalanlarıyla ateşe benzin döküp duruyor..
Şaban Sevinç'i dinledim.
O yalan söyledi, benim yüzüm kızardı!
Hele Adana Kaymakamı'na saldıran CHP Yüreğir Gençlik Kolları Başkanı Eren Yıldırım'la ilgili olanı...
Kuyruklu yalandı!
Hiç utanmadı.
Yargıya taşınmış adli bir olayı görüntülere rağmen çarpıtmaya kalktı.
Koruma polisinin silah çektiğini söyledi.
Ya ne yapacaktı?
Kaymakamı darp mı ettirecekti?
O genç çocuk Cumhurbaşkanının ilçedeki temsilcisine gece yarısı nasıl hakaret eder?
O sorgulama makamında mı?
Pes yani...
CHP'li gazeteciler bunu hep yapıyor.
Murat Ongun'un 'Fazilet durağı' yalanını alıp yürüyen onlardı.
Ekrem İmamoğlu'nun 'organize kötülük' sözlerini hatırlayın.
Bir de Fatih Portakal, İsmail Saymaz, Ayşenur Arslan, Merdan Yanardağ, Can Ataklı ve Nevşin Mengü'nün bu yalanı yaymasını!
***
KK ve adamları yalandan besleniyor.
Hitler'in propaganda bakanı Dr. Paul Joseph Goebbels'den hiç farkları yok!
Goebbels; "Büyük Yıkımlar'' ancak halkların "Büyük Yalanlarla" kandırılmasıyla mümkün olur' demişti.
Ardından şöyle devam etmişti:
"Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur.
Halk, büyük yalanlara küçük yalanlara göre daha çabuk inanır.
Hatalı olduğunuzu ya da yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyin.
Yalan söyleyin inanan çıkacaktır.
Asla kabahat ve suç üstlenmeyin.
Sadece bir rakibinize odaklanın ve kötü giden her şeyi O'nun üzerine yıkın.
Halkı kandırmak kolaydır!"
CHP yandaşı gazeteciler de tezgahı gizlemek için milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyor.
Bizde böyle yalan söyleyeni döverler.
Şaban Sevinç bizim orada olsa ve aynı yalanları söylese vallahi eşek sudan gelinceye kadar dayak yer.
Provokasyon var.
Terör örgütü DHKP-C destekçisi Grup Yorum'a konser izni verildiği iddia ediliyor.
Yok böyle bir şey; bu da yalan!
'Pazar günü konsere izin aldık' deyip insanları oraya toplayacaklar, konseri yapamayınca gelenleri galeyana getirecekler.
Ne diyelim; şeytanın çocukları!