Kemal Kılıçdaroğlu;
"Bizim iktidarımızda şehitler tepesi boş kalacak" dedi.
Nasıl olacak bu?
Böyle bir şey mümkün değil ki.
Vatanı düşmana teslim edersen olur!
Boraltan köprüsünü bilirsiniz...
146 Azeri sığınmacıyı Ruslara teslim eden bir sağır İsmet vardı.
Onunla bugün şehitler tepesini boş bırakacağız diyen Kemal arasında fark yoktur.
Esed, Bay Kemal'e müttefikimiz diyor.
Çünkü zihniyetleri aynıdır.
Bizim şehitler tepesi boş kalmaz!
Etrafımızda bize barış ve sevgiyle bakan komşumuz yok!
Aksine bir taraftan Sevr iştahı kabarmış emperyalistler, diğer taraftan onların beslemesi terör örgütleri var.
Sürekli saldırı altındayız!
Bay Kemal'in sözlerini doğru okuyun.
İdlib'de yenilmemiz için adeta dua ediyor!
Emperyalistlerin, tarihsel takıntıları "Şark Sorunu" ya da "Türk Sorunu"nu çözme (!) arzusunun bittiğini düşünmek, Atatürk'ün ifadesiyle gaflettir!
Kılıçdaroğlu gibi düşünenler de gaflettedir.
Ne işi vardı İngiliz'in, Fransız'ın, İtalya'nın, Yunan'ın Anadolu ve Çanakkale'de...
ABD'nin ve Rusya'nın Suriye'de işi ne?
***
Gavur doğrudan savaşmak yerine, terör örgütlerini üstümüze salarak ülkemizi güçsüz düşürüp, hedefe ulaşmak istiyor.
Bu yüzden Türkiye yıllardır, PKK, YPG, DHKP-C, DEAŞ, FETÖ, Hizbullah, TİKKO gibi örgütlerin saldırısı altındadır.
Dünyanın en fazla terör saldırısına uğrayan ülkesidir Türkiye!
Neden acaba?
Bu örgütlere lojistik destek sağlayanların başında Suriye ve Esed ailesi gelmektedir.
Kemal efendi; Esad'e söz söylemiyor!
Müttefikini üzmekten korkuyor!
Ama bu millet, Kemal'in PKK'ya, FETÖ'ye ve Esed'e verdiği desteği biliyor!
Kendisi ne söylerse söylesin!..
İstediği kadar şehitler üzerinden algı yaratsın gittiği her şehit cenazesinde nasıl karşılaşacağı bellidir!
***
FETÖ'nün etki ajanı Sözcü, Kemal'in ilginç bir fotosunu yayınladı geçen gün.
Şehitlere çok üzülmüş Kemal Bey!
Olay üzülmeyecek bir olay değil tabi...
Ama bunun üzülmesi timsaha benzer!
Gerçekten üzülse PKK ile işbirliği yapmazdı.
Bay Kemal üzülse üzülse Esed'in iki bin askeri ile önemli komutanlarını kaybetmesine bir de Mehmetçiğin başarısına üzülür!
Kılıçdaroğlu, asker ve polis katili PKK ile yaptığı işbirliği buna delâlet eder.
Şimdi "İdlib'de işimiz ne?" diyor.
Soralım o zaman; 4 milyon insan kimin yüzünden Türkiye'ye sığındı?
Rusya destekli Esed, İdlib'i bombalayarak yaklaşık 2 milyon insanı daha Türkiye'ye doğru sürmeye başladı.
Türkiye varlığını ve toprak bütünlüğünü korumak için, bir taraftan Amerikan-İsrail yapımı YPG/PKK, DEAŞ ile diğer taraftan Rus destekli Suriye ile savaşmaktadır.
Dün Çanakkale'yi neden savunduysak, Kurtuluş Savaşı'nı niçin yaptıysak, Kıbrıs Barış Harekatı'na niye ihtiyaç duyduysak, bugün de Afrin, Cerablus, Barış Pınarı Harekatları'nı ve İdlib savaşını onun için yapmaktayız!
***
İdlib şehidi Nihat Kara, şehadetinden saatler önce abisine gönderdiği mesajda; "Abi sakın Suriye'de ne işimiz var demeyin!
Olmamız gereken yerdeyiz. Çünkü yedi düvel bir olmuş, rejimi, Rusya'sı Türkiye'ye karşı!" Mesele İdlib değil;
Mesele Hatay'dır, Türkiye'dir!..
'Orada ne işimiz var?' diyen de haindir.
Halep dendiğinde siz Antep anlayın!
Musul dendiğinde de Diyarbakır!
Kıbrıs dendiğinde Antalya!
Balkanlar dendiğinde İstanbul!
Kırım dendiğinde de Karadeniz!
Bakü dendiğinde ise Doğu Anadolu!
Bu bir vatan savunmasıdır beyler!
İdlib, Hatay'dır, Adana'dır, Maraş'tır!
Hatay'da da görev yapan Jandarma Generali Hasan Paşa, PKK'nın Amanos'lara İdlib'den sızdığını söylemişti.
Teröristler buradan gelip o büyük katliamları gerçekleştirmişti.
Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Abdullah Gül bile şehitleri pis siyasetlerine alet etmeye başladı.
PKK'nın ROJ TV'si gibi yayın yapan malum medya da.
Rejimin uçakları ve tankları tahrip oldu.
Esed'ciler ise kafayı yedi!
Yani, Esed uşaklarının duaları kabul olmadı!