Anaların PKK'ya isyanı CHP ve destekçilerini dut yemiş bülbüle döndürdü!
Gazetecisi, siyasetçisi, sanatçısı, STÖ temsilcisi, anaların eylemi karşısında dondu kaldı...
Bunu beklemiyorlardı...
Türkiye'nin kurucu partisinin lideri, milletvekilleri, belediye başkanları terörle ilişkisi tescilli bir partiyle, o partiyi yöneten PKK'nın amaçları doğrultusunda hareket ediyor...
Yazıklar olsun onlara!
Çok kızdılar; 'işleri yoluna koymuşken bu anneler de nereden çıktı' diyorlar?
Anaların bu isyanı CHP'yi ve onunla birlikte iş tutan partileri yakar!
Durdurun şu HDP önündeki acılı annelerin eylemini de yüzleri gülsün bari!
Şaka bir yana bu CHP tam bir terörist sevici çıktı.
CHP'nin çevrecileri, Demokratları, İnsan hakları savunucuları; alooo neredesiniz!
PKK, ormanları yakar sesiniz çıkmaz!
Dağa kaçırdığı çocuklara tecavüz eder, yine susarsınız.
Analar, evlatları için eylem yapar, betona dönersiniz!
Siz ne ara bu hale geldiniz be?
Anaların acısı sizi bitirir!
***
Çocukları iş vaadiyle kandırıp dağa yollayan HDP'nin tabelasında aslında PKK Diyarbakır İl Başkanlığı yazmalı!
PKK'nın şehir ofisi gibi çalışıyorlar çünkü!
Siyasi parti binalarına devlet elini kolunu sallayarak giremez!
Bundan yüz aldılar!
HDP aracı bir partidir.
O olmazsa PKK da biter.
CHP bunu bilmez mi?
Bilir tabii...
Buna rağmen birlikte iş tutuyorlar!
Kapıda analar ağlaşıp acı çekerken onlar içeride PKK marşı okuyor...
Ağlamayan Kürt evi kalmadı!
Hepsine lanet olsun!
Ortaklık anaların sesinden daha sıcak geliyor galiba!
CHP gülüyor, çocuğu Kandil'e kaçırılan analar ağlıyor.
Ahları tutmaz mı sanıyorlar!
Ana kutsaldır beyler!
Ana yüreği evladını görmeden soğumaz!
Baksana ölüm tehdidini bile takmıyorlar!
Gece yarısı evine dönen Rauf Biçer'in önünü uzun namlulu silahlarla kesen 3 PKK'lı "HDP binasına giderseniz önce evladınızı sonra da sizi öldüreceğiz" dedi!
Yine de oradan ayrılmadılar.
Çünkü evlat acısı hiç bir acıya benzemez!
Kan ağlamayan Kürt evi kalmadı gibi!
PKK'dan evlatlarını isteyen analara HDP'li yöneticiler hakaret ediyor, CHP ise keyifle seyrediyor!
***
Ekrem İmamoğlu bilmezmiş gibi Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerine niye kayyum atandığını soruyor?
Üstelik 'herkes haddini bilecek' diye de meydan okuyor!
Niye görevden alındıklarını biliyorlar!
Ama işlerine gelmiyor!
Tıpkı anaların eylemi gibi.
Hacire ana HDP önünde otururken Ekrem İmamoğlu hükümete 'had' bildirip PKK'lı başkanları teselli ediyordu.
Yazıklar olsun ona!
O HDP'li başkanlar şehit yakınlarını işten attı, yerlerine teröristleri aldı.
Dahası Türk bayraklarını sildi!
Belediyelerin internet sayfalarından da şanlı bayrağımızı kaldırdılar!
Kadrolar PKK'lılara tahsis edildi.
Çünkü bu başkanlar halkın değil PKK'nın başkanlarıydı.
PKK'yı destekleyip, teröristleri belediye kadrolarına alanları, Mehmetçik katillerinin mezarlarını ziyaret edenleri savunmak, demokrasiyi savunmak değildir.
Vatana ihanettir!
"Seçilmiş ama" demesinler!
Seçilmiş olmaları ülkemizin varlığına kast edebilecekleri anlamına gelmez!
CHP'li belediyeler 28 Şubat'ı aratmıyor.
Bu partinin iktidar olması halinde neler yapabileceklerini tahmin edemiyorum nokta!