Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Bi de şemmame oynayın!

HDP, PKK'nın partisi mi değil mi?
Bu partiyi Meclis'e CHP sokmadı mı?
Şimdi de birlikte değiller mi?
Kılıçdaroğlu seçim öncesi işçi çıkarılmayacağına dair namus sözü vermedi mi?
Namusları üzerinden bu milleti kandırmış olmadılar mı şimdi?
Utanmadılar mı sokağa atılan işçilere sessiz kalmaya.
Kirli ittifaka oy verenler de PKK cinayetlerinden ve işçi kıyımlarından sorumludur!
Zeydan Karalar Adana'da bin işçiye daha bayram sürprizi yapacak!
Ege koylarında köpeğiyle birlikte tatil yapan Ekrem İmamoğlu da bin işçi çıkarmak için düğmeye bastı.
Ee, CHP'ye oy verenler şemmame oynar artık!
"Ben öğretmenim.
Bayrağımın dalgalandığı her yere giderim" diyen bir Neşe öğretmen vardı.
Şimdi yok!
PKK'nın kurşunlarıyla şehit oldu!
CHP+PKK ittifakına oy verenler Neşe öğretmenin hikâyesini okusun, belki örgütün kanlı tarihini hatırlarlar.
H H H
Şarköylü Neşe'nin hayali öğretmen olmaktı.
Sinop Öğretmen Lisesi'ni, sonra Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ni bitirdi.
Artık genç bir öğretmen adayıydı.
1993'te tayini Diyarbakır'ın Bismil ilçesi, Çavuşlu Köyü İlkokulu'na çıktı.
Ailesi Bismil'e gitmesini istemedi.
Ama Neşe öğretmen;
"Bayrağımın dalgalandığı her yere giderim ben" dedi.
Babası "Seni yalnız göndermem" deyince, birlikte Çavuşlu'nun yolunu tuttular.
Neşe öğretmen, köye varınca ilk işi görev yapacağı okula gitmek oldu.
Okul harap haldeydi.
Muhtar ve köylülerden okulu onarmak için yardım istedi.
İlgilenen olmadı.
İlk maaşı ustalara gitti, borçlandı da!
Ama okulu öğrencilerin okuyabileceği bir yer yaptı.
H H H
Neşe öğretmen etrafına ışık saçıyordu.
Dersler başlamış, keyfine diyecek yoktu.
26 Ekim akşamı evine geldi.
Yorulmuştu.
Biraz dinlendikten sonra babasına;
"Baba paramız okulun tamiratına gitti. Ama sivri biberimiz var, istersen onları kızartalım ekmek ve yoğurtla yeriz" dedi.
Ocakları yoktu.
Biberleri hazırladı...
Tavayı piknik tüpüne koydu.
Ekmek ve yoğurdu da masaya.
Hava iyice kararmıştı.
Dışarıda köpekler havlıyordu.
Babasıyla yemeğe oturacaktı ki, kapı yıkılırcasına çalmaya başladı.
"Kim o" dedi babası.
Dışarıdaki:
"Açın, köydeniz. Neşe öğretmene bir şey soracağız" dedi.
H H H
Kapıda silahlı iki hain bekliyordu.
Türkçe konuşanı babasına bir tokat attı ve gürledi, "Biz TC'nin hiç bir öğretmenini, önderliğin emriyle Kürdistan'a sokmayacağız demedik mi lan?!" dedi.
Neşe öğretmen, yardım gelir umuduyla avazı çıktığı kadar bağırdı.
Ama sesini duyan olmadı.
Babası "Yapmayın" diye yalvardı.
Hainlerden biri keleşi babasının şakağına dayadı ve bastı tetiğe!
Genç kız dondu o an!
Bağırmak istedi, bağıramadı!
Neşe öğretmeni ise saçlarından sürüye sürüye köyün dışına götürdüler.
Genç kızın giysileri parçalanmıştı.
Küfürler savurarak sol göğsüne 5 mermi, sonra da sağ göğsüne sıktılar.
Öğretmenliğinin yirmi beşinci gününde Neşe öğretmen ve babasını şehit ettiler.
CHP, PKK'yı bu vicdansız cinayetlerine rağmen Meclis'e soktu işte.
Şimdi de belediyelere...
İnsan hakları için mücadele ettiğini söyleyenler Neşe öğretmenin cinayetini kınamadı.
AB "Nedir bu yaptığınız" bile demedi.
Aydın geçinenlerimiz de sessiz kaldı!
Genç öğretmen için on binler yürümedi!
Aksine Neşe gibi fidanları öldüren katillere oy veren sözde demokratlar çıktı!
Lanet olsun onlara!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA