Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Filistinli şairden ders alın, ders!

Köşemi bugün Filistin şiirinin anası sayılan Fatva Tukan'a bıraktım.
Sindire sindire okuyun!
Okuyun ki Filistinlilerin direnişini, karamsarlığını, hüznünü, aşkını ve yurt sevdasını anlayın!
Mücadele nasıl olur görün!
Bu şiirler acıyı bal eyleyenlerin öyküsüdür haberiniz olsun!
Yaşamı sürgünler ve işgaller içinde geçen büyük şair Fatva Tukan'ı ne yazık ki tanımıyoruz.
"Hepimizin tek bir isteği var:/ Vatanın bir küçük parçası elinizde,/ sıkı durun üstünde, sıkı durun,/ tüm vatanı çaldıkları gibi/ çalmasınlar onu da" diyen şair İbrahim Tukan'ın katledilmesiyle bayrağı alan kardeşi Fatva Tukan'ı, ne sürgünler ne de cezaevleri alıkoyabildi yazmaktan!
Abisi İbrahim Tukan'ın yolundan hiç ayrılmadı, hep yazdı.
Yazdıkça şiirleri Arap dünyasına yayıldı.
Nablus savaşta düşünce ünlü şair İsrail işga- li altında kalan topraklarda yaşamak zorunda kaldı.
'Kavga' şiirine böyle başladı.

***

Fatva Tukan Filistin'in özgürlüğe, kavuşması için kalemiyle savaşan bir şairdi.
İşkenceler onu şiirden vazgeçiremedi.
O şiirler Filistinlilerin elinde silah oldu.
Şair, halkını Filistin'in bağımsızlığı için mücadeleye çağırdı hep.

*

İşte bir kaçı:
Irmağın karşı kıyısındakiler, Canım yavrularım, Size öyküler anlatacağım, Yepyeni, taptaze öyküler.
Denizci Simbad'ın öyküsü değil ama.
Alaattin'in lâmbası'nı bulan balıkçının öyküsü de değil, Kamal Az-zaman ve Sultanın Kızı öyküsü değil, Yepyeni, taptaze öyküler bunlar.
Ama korkarım, öykülerimin hepsini anlatamam, Belki dünyanızın ışıklarını boğarım, belki ürkütürüm çocukluğu, Bulandırırım belki barışı, duruluğu, masumluğun kıyılarında.
Esir düşenlerin, Zindana girenlerin, zindancıların anlattıklarını sayıp dökemem, Korkarım, Nazilerin, Nazizm'in ettiklerini sayıp dökemem, korkarım.
Belki karartırım küçük dünyanızı.
Belki körpecik dünyanızı karartırım.
Bu öyküler öylesine korkunç, Bu öyküler öylesine uğursuz ki, ihtiyarlatır birdenbire çocukları.
Sormayın sakın, çocuklar, nasıl ve ne vakit bitecek dört diyara serpilip saçılmanın öyküsü, Her şeyden, ama her şeyden yoksun kalmanın öyküsü nasıl ve ne vakit bitecek sormayın.
Büyüyün hele, canım yavrularım, büyüyün.
O günler anlatacak amacını her öykünün.
Siz de savaş destanlarında yaşayacaksınız o zaman.
Çok eski bizim tarihimiz, savaşın başından geçenler çok eski.
İşte o vakit bileceksiniz, canım yavrularım, dört diyara serpilip saçılanlar ne vakit ve nasıl kavuşurlar birbirlerine, Dağılmanın, yoksunluğun öyküsü ne vakit biter, Nasıl erer sona.

***

"Kucağında olayım yeter bana toprağında öleyim, Orada gömüleyim, Altında eriyip yok olayım.
Dirileyim bir ot olarak, Bir çiçek olarak...
Ülkemin yetiştirdiği bir çocuğun avcu değsin ona.
Yeter ki ülkemin kucağında olayım, Bir toprak, bir ot, Bir çiçek olarak..." Vatan hainlerine ithaf olunur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA