ABD her an Türkiye'ye saldırabilir.
Şaka değil bu!
Pentagon bizi sürekli tehdit ediyor.
"Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemleri almasının sonuçları ağır olur" diyor.
ABD'ye, Reis dışında ses çıkaran yok!
Kemal'in sesi çıkmıyor?
CHP kulaklarını tıkamış, öyle bekliyor.
Ne ABD'nin PKK'yı silahlandırmasına, ne de Rumların tehlikeli hamlelerine ses çıkarıyor.
Oysa ABD, PKK'yı Türkiye'ye karşı savaşması için ağır silahlarla donattı.
Kılıçdaroğlu daha ne kadar susacak?
ABD müttefiki değil de kanlısıymışız gibi davranıyor.
Fetullah Gülen'i vermiyor mesela.
CHP suskun!
İşine geliyor.
FETÖ iblisi AK Parti'ye operasyon çekiyor ya!
ABD'de Rumlarla birlikte tatbikat yapıyor.
Şimdi hedef Türk Donanması.
ABD ve Avrupa'yı arkasına alan Rumlar iyice azıttı.
Türklerin haklarını yok sayıyorlar.
Rum hükümeti Türkiye'ye, enerji planlarından vazgeçmediğini 'göstermek' için Total ile ortaklık kuruyor, 7'nci parsel müzakerelerini sürdürüyor.
Sol kesim ile Bay Kemal yine suskun.
Donanmamız aynı anda Ege, Akdeniz ve Karadeniz'de tatbikat yapıyor.
ABD her an müdahale edebilir.
CHP tıpkı darbe gecesi olduğu gibi kenara çekilmiş olacakları bekliyor.
***
Amerika ve Avrupa Erdoğan'ı istemiyor, ama Kılıçdaroğlu ile kanka.
Çünkü Erdoğan ABD'nin paralı askerleri olan YPG'lilere terörist diyor...
Bay Kemal de "Bizim için YPG/PKK terör örgütü değildir" diyor.
PKK'ya kol kanat geriyor yani.
ABD ve Avrupa kimi tutar?
Erdoğan'ı mı, Kılıçdaroğlu'nu mu?
Tabii ki Kılıçdaroğlu'nu tutacak.
ABD'ye toz kondurmuyor herif.
Reis giderse yerine geçeceğini düşünüyor.
ABD ile savaşan tek kişi Erdoğan!
Şu ara işler iyice kızışacak gibi.
Savaş kapıda.
Rumları da İsrail'i de Türk korkusu sardı çünkü.
Savunma sanayiimizdeki müthiş gelişmeler adamların uykularını kaçırıyor.
S-400 konusunda Başkan Erdoğan'ın taviz vermeyen kararlı tutumu ise adamları korkutuyor.
***
Rum televizyonlarında acayip yorumlar var.
Rumlar, Türkiye'nin bölgesel bir güç haline gelmesinden korkuyor.
Kızıl Deniz'deki 'Sevakin' adasının Türkiye'nin Küba'sı olduğunu, Reis'in adayı bir deniz üssüne dönüştürmek istediğini belirtiyorlar.
Soruyorlar "Türklerin katarda ne işi var? Türklerin Somali'de ne işi var?
Orada Türk üssü yok mu?" diye.
Basra körfezinde ki üs Katar ve İran ile direkt bağlantı kurmamıza yarıyor.
Somali'de ki ikinci üs ise Aden körfezinin çıkışını kontrol etmemizi sağlıyor.
Aden körfezi nereye gidiyor?
Kızıldeniz'e ve oradan Süveyş'e.
Mısır'ın yumuşak karnı neresidir?
Kızıldeniz.
Sadece Mısır mı?
Hayır.
Suudi Arabistan'ın da.
Türkiye geliyor bölgeye ayak basıyor ve Kızıldeniz'deki bu küçük Küba ile Mısır'ı yumuşak karnından vuruyor.
Sonra daha da kuzeye genişleyecek.
Cidde, Mekke ve Medine'nin tam karşı kıyısına yani.
Bu Suudi Arabistan'ın yüzüne inecek Osmanlı tokatıdır.
Erdoğan'ın yaptığı şey bu.
Türkiye agresif bir şekilde ilerliyor.
Ege'de ada talep etmeyeceğimizi kim söyleyebilir?
Kılıçdaroğlu hep sussun!
Erdoğan'a ayak bağı olmasın bari!