Nereden nereye geldik…
Gençler bilmez…
Eskiden ABD'nin sömürgesi gibiydik!
ABD'den bir danışman gelir; Cumhurbaşkanı, bakan ve başbakanla görüşür, azarlar giderdi.
Dikkat edin 'danışman' diyorum…
Başkan değil.
Eskiden Türkiye'nin Cumhurbaşkanı ile ABD Başkanı'nın danışmanını eşit sayarlardı.
Şimdi böyle mi?
Önceki gün Ankara'ya gelen ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görüşmeyi reddetmesi üzerine arkasına bak baka geri döndü.
O manyak kafa bi de;
"Türkiye'nin Kürtleri boğazlamasına izin vermeyeceğiz; Türkler bizimle koordine etmeden harekat yapamaz" gibi laflar etti.
Eskiyle, bugünün Türkiyesi'ni karıştırdı.
Ama boyunun ölçüsünü aldı…
ABD olsan ne yazar?
Adamı böyle arkasına baka baka gönderirler işte.
Reis emir eri gibi kullandığınız siyasetçilerden biri değil.
Bir kasetle CHP'nin başına getirdiğiniz Kemal Kılıçdaroğlu ile karıştırdınız galiba.
Hem ne demek Kürtleri boğazlamak?
Kürtler bizim vatandaşımızdır ve başımızın üstünde de yerleri vardır.
Bu milletin Kürtlerle sorunu yok!
Sorun terörist PKK ve uzantıları ile ilgilidir…
Onları kazdıkları çukurlara gömeceğiz!
Buna ne ABD, ne de başka bir güç mani olabilir.
***
Amerika PKK'yı meşrulaştırmak istiyor, çünkü onunla Ortadoğu'nun sınırlarını değiştirmek istiyor.
Önlerindeki tek engel Türkiye ve Başkan Erdoğan'dır.
ABD'nin müttefikliğe yakışmayan tavır ve hareketlerine Kılıçdaroğlu'nun güçlü bir çıkışını gören var mı?
ABD'nin niyeti önce Suriye'yi, sonra da Türkiye'yi parçalamaktır.
Bu gerçeğe Bay Kemal hep sessiz kalmıştır.
İttifak ettiği PKK'yı incitmekten korkmuştur.
ABD, PKK'ya Kürt devleti kurdurmak istiyor.
Bu kirli ve kanlı oyunu Reis'in kararlı duruşu ile Mehmetçiğin yumruğu bozacaktır.
CHP'nin başı Kemal Kılıçdaroğlu bunun farkındadır ve ne yazıkki bundan rahatsızdır.
Bay Kemal Amerikancıdır.
Afrin'le ilgili sözleri ortadadır.
Utanmadan Reis'e 'uzlaştı' diye çamur atıyor.
Ne uzlaşması…
ABD ile uzlaşan kim?
Kemal'in karın ağrısının sebebi bellidir…
ABD ile uzlaşan biri Bolton'la da görüşürdü.
Oysa Reis, adamı muhatap bile almadı.
CHP lideri partisinin grup toplantısında 'Erdoğan yuları ABD'ye kaptırdı' gibi abuk subuk laflar etti.
Erdoğan'ı kendisiyle karıştırıyor.
Yuları ABD'ye kaptıran asıl kendisidir.
***
Reis hem içte, hem dışta mücadele ediyor.
Bir yandan seçim çalışmaları, Bir yandan ekonomik meseleler.
Diğer yandan Ortadoğu ve ABD.
Rabbim ona güç kuvvet veriyor ki, hepsiyle başa çıkabiliyor.
Bir de başımızda Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu düşünün...
Yanmıştık vallahi.
CHP'nin utanmazları Reis'in korktuğunu ve Meclis'e korumalarıyla girdiğini söylüyor.
Reis dünyanın hedefinde.
"Darbeyle olmadı, suikastle olsun" mu diyorsunuz yani?
'Siyasi şizofren'lerin hali bu.
Reis korkan, sinen, pabuç bırakan biri değil.
Öyle biri olsa o uçağa binmezdi.
Bay Kemal gibi tanklara teslim olurdu.
Erdoğan'ın toprağı korku nedir bilmez!
İstanbul'u kaybedeceğini anlayan CHP, şimdi de "Binali Yıldırım, kazanırsa belediye başkanlığı yapmayacak" gibi yalanlara başladı!
Yani Binali Yıldırım gerçeğini gördüler.
İstanbul'u kaybettiklerini kabul ettiler.