CHP'lilerin el birliğiyle Meclis'e taşıdıkları
PKK'lı katiller 8 aslanımızı şehit etti.
PKK'lı olan da,
PKK'ya destek veren de,
PKK'yı Meclis'e taşıyan da...
Yine çok sinirlendim.
Her taşın altından CHP çıkıyor!
Daha çok şehit için daha çok belediye istiyorlar.
CHP ve HDP'ye oy vermeyi düşünenler şehitlerimizi aklından çıkarmasın.
Sonra eyvah para etmiyor.
***
Gelelim asıl mevzuya… Gazeteciliğin esası kuşkudur.
Şüpheci olmayandan gazeteci de olmaz.
Taksim Gezi Parkı'nda kesilecek bir iki ağaç için ortalığı yakıp yıkanlar millete 'çevreci' diye yutturulmuştu.
O gün bir TV kanalına bağlanan şeddeli hain Can Dündar inanılmaz şeyler söylemişti.
Hükümetin bir katliam hazırlığı içinde olduğu yalanını savurmuş sonra da;
"Ben de bir babayım, gerekirse oraya gidip TOMA'nın önüne yatacağım.
Parkı koruyor bu çocuklar " demişti.
Can'cıkın 'çocuk' diyerek masum gösterdiği o militanlar becerebilseydi darbe yapacaktı.
Gezi'nin organizatörü Mehmet Ali Alabora'nın;
'Hâlâ anlamadın mı mesele ağaç değil' sözleri kayıtlardadır.
Cem Boyner'in 'çapulcuyum' pankartı da.
Memleketi bu laflarla yakmışlardı!
CHP'de Gezi'nin mimarlarındandı.
***
Gazetecilik "gösterileni" değil, gösterilmeyeni, hatta gizleneni, saklananı, örtüleni, karartılanı, duyurulmak istenmeyeni duyurmaktır.
Birilerinin işine gelmeyeni ama milletin işine geleni yazmaktır gazetecilik.
"Kuklayı" değil, "kuklacıyı" göstermektir.
Sanatçı Haluk Levent'in başkanlığını yaptığı "Ahbap" isimli oluşuma bu yüzden şüpheyle baktım.
Ahbapçılar yapılan yardımlarla yüreklere önce sevgi şırınga ediyor, Sonra kurşun asker haline getirdiklerine istediklerini yaptırıyorlar.
Ahbap'ın 'darbe' için uygun bir zemin oluşturduğunu Haluk Levent de bilmiyordur.
Bunun da bir ABD tezgahı olduğunu düşünüyorum...
***
5 yıl içinde çok darbe girişimi yaşadık.
Hepsinde de CHP ve FETÖ başroldeydi.
35 Kürt'ün öldürüldüğü Roboski, MİT krizi ve Gezi kalkışması ardından, 17/25 Aralık Yargı darbe girişimi.
MİT TIR'larına yapılan operasyon… Reyhanlı, Suruç, Ankara ve İstanbul katliamları… PKK'nın öz yönetim ilan etmesi, Rus uçağının düşürülmesi… Rus Büyükelçisi'ne suikast.
Ve 15 Temmuz kanlı darbesi.
Her biri Türkiye'ye diz çöktürmek için yapıldı.
Ebru Sipahi bir yürüteçten bahsetti.
'Ahbap' yürüteci 30 bin 800 liraya aldığını belirtmiş, o da aynı yürüteci 8 bin liraya bulmuş.
Haluk Levent'e durumu anlatınca kıyamet kopmuş.
Ahbapçılar'ın kadına etmediği küfür kalmamış.
Haberin vardır herhalde Haluk bey!
Şüphelenen yalnız ben değilim yani.
***
Reina'nın sahibi Mehmet Koçarslan, G-Balık ve Enver Altaylı'nın kardeşi Taha'yı anlattı uzun uzun.
Neler söyledi neler...
'G-Balık'a konan G harfinin, Gülen'i değil, cinsellik çağrıştırması için konduğunu söyledi.
İlginç!..
Herkes G'yi Gülen sanmıştı oysa.
Taha Altaylı'nın G-Balık'la ilgili birikmiş 147 bin 300 dolarlık borcu olduğunu, parayı ödemediği için de franchisingin iptal edildiğini belirtti.
Ama Taha bu takar mı?
Takmadı zaten, aynen devam ediyor.
Neyse.
FOX TV'nin İsmail Küçükkaya'sı 2 yıllık eşi Eda'nın ağzını burnunu dağıtmış.
Eğer TV işi olmasaymış kadını daha da beter edecekmiş.
Küçükkaya, her türlü şiddeti uygulamış eşine.
Üstelik yumruklamış da...
Yapmış mıdır?
Yapmıştır tabii.
Yoksa kadın boşanma dilekçesinde niye böyle yazsın.
İsmail'in içinde bir canavar varmış demek.
Yazmayacaktım ama o bir twitinde;
"Şiddete uğrayan kadını değil; şiddet uygulayan erkeği teşhir etmeliyiz" demişti…
Herifin sözünü tuttum…