Hey gidi günler hey…
Zaman nasıl da su gibi akıp gidiyor…
Oysa daha dün gibi her şey…
Okul yılları, arkadaşlarım…
Kimi rahmete kavuştu, kimi hasta…
Kimi de devlet yönetiminde…
Her birimiz ayrı bir yerde hayatı yürüyoruz.
Mevzu önemli…
Bu yüzden derin daldım kusura bakmayın.
Bir arkadaşım dedi ki;
"Geri almak şansım olsaydı zamanı,
Çocukça çalıp, kaçmak yerine
Çalardım korkusuzca sevdanın kapısını."
Adamın derdi başka…
Ama bizim efkarımız kaybettiklerimize…
Canım anama, tatlı Fistuğuma…
Ve tabii ki babama…
Yıllardır yoklar.
Ben de ekmek derdinde yıllardır gurbet elde yol yürüyorum.
Keşkelerdir yaşanamamış güzelliklerin ya da yaşanmış kötü anıların son kelamı...
Ve mutlaka herkesin vardır bir keşkesi.
Her giden şey gibi zaman da geri gelmiyor ne yazık ki.
Ahh, keşke...
***
Sadede gelelim biz.
Aşağısı Gaziret, yukarısı Yaranoz…
(İnşallah yanlış demedim… Yoksa köylülerim tefe koyar beni…)
Hastikoz'dur köyümüzün eski adı.
Yeni adıyla Yukarı Kışlacak.
Aşağısı da var…
Bir de Kabanköy…
Yazın da kışın da ayrı güzeldir köyümüz.
Hele yazın…
Masmavi bir gökyüzü ve yeşilin her tonuyla bezenmiş papatyası, mor menekşesi ve cıvıl cıvıl kuş sesleri hayata bağlar herkesi.
Ünlümüz de çoktur.
Okuyanımız da…
Mesela 1950'li yıllarda mebusu olan ilk köy bizimkisiydi.
Eski Başsavcı olan amcam Salih Zeki Ramoğlu, DP Trabzon Mebusu olmuş, sonra Yassıada'da Menderes'le birlikte idamla yargılanmıştı.
Tıp adamımız Prof. Dr. Ali Akyüz.
Başkaları da var tabii sayamadığım…
***
Ama bir başka ünlüsü daha var köyümüzün.
Karadeniz'in gururu Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz…
Şu sıra Genelkurmay Başkanı ile Hatay sınırında sıkça gördüğümüz babacan komutan var ya işte o…
Kendisi sınıf arkadaşım olur…
Bu makamlara kolay gelinmez.
FETÖ, kahraman silahlı kuvvetler mensuplarına çok kumpas kurdu.
Yerlerine de alçak teröristlerini yerleştirdi…
Hasan Küçükakyüz paşa bilgisinin, emeğinin ve yüreğinin hakkıyla orada.
Her bayram mutlaka köyüne gelir…
Rahmetli babası Şevki Küçükakyüz'ün imamlık yaptığı camide bayram namazını kılar.
Ama camiden hemen ayrılmaz…
Köylüleriyle bayramlaşır, hasbihal eder, hal hatır sorar, camiye gelemeyenlerin ise evlerine kadar gider, yaşlıların elini öper…
Sonra anacığı Nefiye teyzeye koşar…
6 kardeşin üçüncüsüdür.
Mütevazı, bizden biridir Hasan Paşa.
Devletine ve milletine bağlı bir komutandır.
***
Dün aradı Ankara'dan…
Sitem etti…
Haklıydı…
İşimiz ve bir takım sağlık sorunları bazı şeylere engel olmuştu maalesef.
Sohbet ettik biraz.
Yanında Karadeniz müziğinin güzel sesi Zeynep Başkan ve Kuzeyin Uşakları Folklor Grubu'nun yöneticisi Dr. Erdinç Özten vardı.
Zeynep Başkan'ın hikayesi de özeldir.
Hatırlarsınız ATV'nin açtığı ses yarışmasını.
O sayede ünlendi.
Zeynep'in Hasan Paşa'yı ziyaret sebebi Mehmetçik.
Dedi ki komutana, "Mehmetçiğe bir moral konseri verelim. Ben ve arkadaşlarım bunu ücretsiz organize ederiz. Kuzeyin Uşakları da bizimle olur. Bu olmazsa Mehmetçik Vakfı yararına ya da şehit aileleri yararına bunu yapabiliriz…"
Zeynep'in teklifi komutanı duygulandırdı.
Bunu değerlendireceğini söyledi.
Ardından da, "Biz bunun için büyük milletiz. Bunun için hep güçlü ve cesaretliyiz. Sırası gelince bizim kadınlarımız da mangasının başına geçer. Bundan şüphemiz yok" dedi.
Hasan Paşa uzun yıllardır kullandığı F-104'ü memleketi Of'a hediye etti…
O uçakla Of'un üstünde az uçmadı.
Bunu bilen Of Belediye Başkanı Salim Sarıalioğlu da F'nin önüne bir O harfi koydu…
Oldu mu sana OF-104…
Dedim ya mevzu derin...
Daha az keşke için, daha çok yoklayın sevdiklerinizi olur mu?