Başkomutan Erdoğan'ın, Afrin'e girme kararından sonra ABD ağzındaki baklayı çıkardı.
30 bin kişilik sınır gücü kurduğunu, Türkiye sınırına PKK'yı, Fırat Vadisi'ne de Arapları yerleştireceğini açıkladı.
ABD'nin sinsiliği böyle ortaya çıktı.
Erdoğan haklı olarak sesini yükseltti.
Kemal Kılıçdaroğlu ise ABD'yi darıltmamak için sessizliğe büründü.
Stratejik ortaklıkmış, Müttefikmişiz, Hepsi hikaye yani… Meğer asıl düşmanımız ABD imiş.
Türkiye'nin IMF'ye borcunu ödemesi, Erdoğan'ın da, Davos'ta Şimon Peres'e 'Van minut' çekmesiyle birlikte ABD ile köprüleri atmışız da haberimiz yokmuş.
Türkiye'nin dik duruşu dokunmuş puşta.
Ekonomimizin güçlenmesi, savunma sanayisinin bağımlılığının azalması çıldırtmış ABD'yi.
İçteki işbirlikçileriyle birlikte Türkiye'ye fiziki müdahaleye kalktı şerefsizler.
CHP ve HDP onunla birlik oldu.
Önce 'Gezi'yi devreye soktular.
'Ağaç' numarasıyla ortalığı yaktılar.
İnsanlar öldü.
Önceki gün CHP'nin İstanbul İl Başkanı seçilen Canan Kaftancıoğlu Gezi'de PKK'lılar gibi polise taş attı.
Ama sonuç alamadılar.
Ardından 17/25 Aralık yargı darbe girişimi geldi.
Türkiye'yi ABD'ye teslim etmeyen Erdoğan'ı böyle yemek istediler.
H H H
FETÖ'nün kaset tezgâhıyla CHP'nin başına gelen Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan'la az uğraşmadı.
Ne filmler çevirdi bilseniz.
Ama o da yiyemedi Reis'i.
Ardından FETÖ, MİT TIR'larını durdurdu.
ABD yine devredeydi.
Amaç Türkiye'yi yutmaktı.
Erdoğan'ı da indirmek.
CHP dış güçlere yardım etti.
Kılıçdaroğlu, Selahattin Demirtaş ile işbirliği yaptı.
7 Haziran seçimleri sonrası CHP'li Şafak Pavey ve Demirtaş 'İyi salladık' diyerek gevrek gevrek gülüştü.
Demirtaş'ın başlattığı Kobani ayaklanmasında 52 kişi öldü, 682 kişi de yaralandı.
Amaç iç savaş çıkarmaktı.
ABD ve FETÖ'nün desteklediği PKK, Güneydoğu illerinde 'özerklik' ilan etti.
Erdoğanlı Türkiye'yi aşamadılar… Darbe denemeleri boşa çıkınca İncirlik'te planlanan 15 Temmuz kalkışması devreye sokuldu.
Amaçları Erdoğan'ı öldürüp Türkiye'yi işgâl etmekti.
O gece Kılıçdaroğlu kılını kıpırdatmadı.
Televizyonun karşısında darbenin başarıya ulaşmasını bekledi.
Reis ve bu asil millet darbeyi püskürtünce ABD de, Kılıçdaroğlu da köpürdü… H H H
Zarrab davası da işe yaramadı.
ABD bu kez PKK terör örgütüyle Türkiye'nin üzerine gelmeye başladı.
PKK'ya binlerce TIR dolusu silah verildi.
CHP yine konuşmadı, seyretti… Aksine Kemal Kılıçdaroğlu ABD'ye posta koyan Erdoğan'a saldırdı.
Etrafımızı sarmaya kalkan şer güçlere tek kelime etmeyen CHP, adeta işgâl güçlerine destek verdi… Muharrem İnce, Külliye'yi Erdoğan'ın başına yıkmaya kalktı.
CHP'nin İstanbul İl Başkanlığına getirilen o kadın da millet ve devlet düşmanı çıktı.
Şimdi ABD sınırımızda devlet kuruyor… Hem de açık seçik.
CHP'nin yine sesi çıkmıyor.
Kılıçdaroğlu yerine yardımcısı eski monşer ABD'yi incitmeyecek tarzda bir açıklama yaptı o kadar.
Kısacası Cumhurbaşkanı ve Devlet Bahçeli dışında milli duruş sergileyen yok.
ABD, PKK'lı teröristlerden 30 bin kişilik 'sınır güvenlik gücü' kurarken Kemal Kılıçdaroğlu neden konuşmaz?
ABD'nin Türkiye'ye kurduğu tuzaktan medet mi umuyor yoksa?
15 Temmuz darbe girişimini izler gibi kuşatmayı da seyrediyor.
Neden?
Emperyalistlere karşı tek yumruk olmamız gerekirken o niye ayrık otu gibi kaldı?
Sahi şu İncirlik Üssü'nü kapatıp ABD'yi oradan kovmanın zamanı gelmedi mi daha?