Eğer darbe başarılı olsaydı yapacakları ilk iş, cezaevlerindeki FETÖ'cüleri çıkarmak olacaktı.
İkincisi de kaçan hainleri geri döndüreceklerdi.
Plan böyleydi.
Nitekim Adil Öksüz haini;
"15 Temmuz akşamında yapılacak ilk işlerden biri, tutuklu bulunan cemaat mensubu kişileri vakit kaybetmeksizin cezaevlerinden çıkarmak" demişti FETÖ'cü komutanlarla yaptığı toplantıda…
Düşünsenize darbe başarılı olsaydı ömür hırsızı 'bavulcu' lakaplı Mehmet Baransu kodesten çıkmıştı şimdi…
Aynı şekilde kuvvetli şüphe ayağıyla devlete posta koyan FETÖ'cü Aytekin Gezici de…
Reis'e idam ipi sallayan kadim dostu Gökçe Fırat da…
Nazlı Ilıcak, Mehmet ve Ahmet Altan kardeşler ile polis şefleri Yurt Atayün, Ali Fuat Yılmazer, Hüseyin Çapkın ve eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu...
Boydaklar, Cahit Nakıpoğlu da...
Kaçak Halil Kadı, Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Kerim Balcı, Akın İpek, Yavuz Baydar, Can Dündar ve savcı Zekeriya Öz de...
Futbolcu Hakan ile basketçi Enes de.
Hepsi Türkiye'ye dönecekti…
***
Düşünsenize bu manyak sürüsünün içeriden çıktığını, Ve kaçanların da yurda döndüklerini.
Epey bilenmişlerdir şimdi.
Önüne geleni sırtlanlar gibi parçalamışlardı şimdi.
Darbenin orkestra şefi Adil Öksüz, "Cezaevindekileri çıkarın" sözleri sırtlan sürüsünü Türkiye'ye salmak için söylemiştir.
300 çocuğa tecavüz edip öldüren Kolombiyalı "Andes Canavarı" Pedro Alonso Lopez'den farkları yok bunların.
Ve 15 Temmuz FETÖ cinayetlerinin kısa bir fragmanıdır…
Abdullah Tayyip'i yarıp geçen zırh delici kurşunla öldürürken acımadılar…
Külliye çevresinde attıkları bombayla 36 yaşındaki Jeoloji Mühendisi Rukiye Dağ'ın kafasını bedeninden ayırırken de.
İyi ki darbe püskürtüldü de kurtulduk.
***
Bunların şakası yok…
İp puştun eline geçerse yandık…
Herkes Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı gibi titiz çalışmalı.
Titiz olunsaydı eğer çoktan bitmişlerdi…
MİT TIR'larını durduran askerlerin abileri böyle bir titiz çalışma sonucu yakalandı.
İstanbul ve Adana'da üç yıldır aranan MİT TIR'ları subay abileri Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın dikkati sayesinde yakalandı.
Halbuki üç yıldır göz önündeydiler.
Kaçma gereği bile duymadı itler…
Meğer Gaybubet Evleri'ndeydiler.
Korkmadılar.
Belki de korundular.
Himmet bile topladılar.
İçerideki FETÖ'cülerin ailelerine baktılar.
İtirafçıların ifade tutanakları ellerindeydi.
Gülen'in talimatlarını aynen uyguladılar.
Ve üç yıl saklanmayı başardılar…
Nasıl bir yapılanmaları var anlayın artık.
Gaybubet (örgüt) Evleri deyip de geçmeyin.
Kaçak durumunda olan bir çok FETÖ'cü de buralarda saklanıyordur…
Derin bir yapıdır bu.
Subayların abileri ayrı, Astsubayların ayrı, Uzman çavuşların da ayrı abileri var…
Hepsinin başında ise abilerin abisi var.
Koca generallerin emir aldığı.
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı, Ertuğrul kod adlı şahsı tespit edince gerisi çorap söküğü gibi geldi.
Bu adam abilerin abisiydi işte.
Bir devlet okulunda da öğretmendi.
Önce açığa alınmış ama bir şeklini bulup geri dönmeyi başarmıştı.
Hem bir devlet okulunda öğretmenlik yaptı, hem de koca generallere ve savcılara MİT TIR'larını durdurma emrini verdi.
Aydın Doğan'ın atletli fotoğrafıyla PR'ini yaptığı o 'Vatandaş Kemal(!)'de bunları savunup durdu.