CHP'nin yaptığı 'adalet' ismiyle gizlenen bir isyan girişimidir… Yeni bir darbe eylemidir bu.
Hâkimleri baskı altına alma girişimidir.
Bir meydan okumadır.
Kemal, Türkiye'nin yüzde 5 büyümesini, dövizin düşmesini, borsanın yükselmesini kıskandı.
Dayanamadı caddeye çıktı.
Böyle bir adam milli olabilir mi?
Sorsan herkes için yürüyormuş… Yapma be!
Yeme bizi Kemal!
Kimin için yürüdüğün ortada işte.
Sen Türkiye'yi batırmak isteyen Fetullah Gülen için yürüyorsun.
Neyse.
KK mahkemeye müdahele ediyor.
Yargıyı tehdit ediyor.
Ve suç işliyor.
Darbecileri korumak için yollara düştü.
Ve FETÖ öyle istediği için yürüyor.
Boşuna milleti kandırmasın.
Hem bu eylem, darbenin siyasi ayağını da ortaya çıkardı...
Kemal ile ilgili şüphelerimiz vardı… Şöyle ki;
O gece havalimanından kaçması, Demokrasi nöbetlerine katılmaması, Sabaha kadar belediye başkanının evinde Erdoğan'ın öldürülmesini beklemesi ve Yenikapı ruhunu terk etmesi.
Şüphelenmekte haklı çıktık.
FETÖ ile neredeyse birebir olan konuşmaları ete kemiğe büründü. Şimdi de Gülen'in yapamadığını yapmaya kalktı.
Bakmayın siz 'adalet' diyerek gerçek niyetini gizlemesine.
Vatan hainleri ile de yoldaş oldu.
Bu yürüyüş bir başkaldırıdır.
Bir ihanet yürüyüşüdür.
***
Kemal CHP'yi millilikten uzaklaştırdı.
Bu eylem masum bir eylem değildir.
Bakmayın adalet madalet laflarına.
Hem CHP, Enis Berberoğlu'nun dokunulmazlığını kaldırırken tutuklanabileceğini bilmiyor muydu?
Biliyordu.
O zaman dokunulmazlıkların kalkması için niye oy verdi?
Berberoğlu bile dokunulmazlıkların kaldırılması için oy vermedi mi?
ABD'nin CIA'yi, İsrail'in Mossad'ı, Almanya'nın BND'si, Fransa'nın DGSE'si, İngiltere'nin M16'sı gibi, MİT de ülkemizin de göz bebeğidir.
Özel bir kanunu vardır.
Görevleri de özeldir.
2937 sayılı kanun; "Milli İstihbarat Teşkilatı Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milleti ile bütünlüğüne, varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine, Anayasal düzenine ve milli gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan yöneltilen mevcut ve muhtemel faaliyetler hakkında milli güvenlik istihbaratını devlet çapında oluşturur" der.
Aynı kanun Millî İstihbarat Teşkilatının görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgeleri temin eden ve çalanlar hakkında da çeşitli hapis cezaları öngörür..
***
Kanun açık…
Buna rağmen Enis Berberoğlu MİT TIR'larını durduran savcı Aziz Takçı ve Özcan Şişman'dan aldığı gizli belgeleri Can Dündar'a vermekten kaçınmadı.
Neye güvendi?
FETÖ'ye mi?
Ceza alacağını bilmiyor muydu?
Her şeyi bilir bunlar.
CHP planlı bir FETÖ tezgâhını sahneye koyuyor.
Bağırıp çağırarak da iktidarı sindirmek ve korkutmak istiyorlar.
Ekonominin iyi gittiğini gördüler.
Kriz çıkması için çabalıyorlar.
Mümkünse darbe yapmak istiyorlar.
Daha da önemlisi Kemal Kılıçdaroğlu, Enis Berberoğlu üzerinden FETÖ'yü aklamaya çalışıyor.
Eylemin bir başka amacı da bu.
Uyanık Kemal yani bir taşla birkaç kuş vurmak niyetinde.
'Hayır' cephesini de bu arada tahkim etmeye çalışıyor.
'Adalet' maskesi altında başlattığı eylemden bir Gezi çıkarmak da istiyor.
Kazara biri ölürse o zaman yürümenin tadına varacaklar.
Hesaplarında bu da var yani.
Muhteşem yalan söylüyorlar.
Güya gazetecilere özgürlük adına yürüyen Kılıçdaroğlu'nu görüntülemek isteyen basın mensuplarını CHP'liler bir güzel dövdü.
Gerisini anlayın artık.