Zeki Pilge-Hayri Ersoy suikastı kesinlikle FETÖ'nün yeni bir suçüstü halidir.
Sıradan bir cinayet değildi o.
Olaya örgüt yönünden de bakılmalıydı.
Ama öyle olmadı.
Altı yıl sonra dosya adliyeye intikal etti.
Şüphelensene kardeşim.
2009'da işlenen cinayetin davası niye 2015'te görülmeye başlandı?
İşin içinde bir iş olduğunu anlasana kardeşim…
6 yıl dosya tozlu rafta niye bekletildi?
Aylardır yazıp duruyoruz.
Mahkeme davanın çete veya bir örgüt işi olup olmadığına da bakmalıydı.
İş örgütlü çünkü…
Şeytani planı Fetullah Gülen yaptı…
Sahneye koyan da İsmail Kavuncu oldu…
Ama Kavuncu bu davada yok.
Niye?
Deliller karartıldı çünkü…
Oysa cinayetten bir gün önce İsmail Kavuncu ile Müjdat Güler, Fatih'te bir saat baş başa görüşmüştü.
Hayırdır yani.
Sebebini sorsana kardeşim.
***
Mesele Turkuaz şirketiydi…
Öyle böyle bir şirket değil bu.
Orta Asya ülkelerinin devinden bahsediyoruz…
Bir milyar dolar cirosu var…
Kimin iştahını kabartmaz ki.
Para kokusunu okyanus ötesinden alan Fetullah Gülen durur mu hiç…
Kokuyu aldı bir kere…
Kudurmuş gibi saldıracaktı…
Öyle de yaptı…
İsmail Kavuncu FETÖ'nün göz bebeğidir…
Onun sayesinde 2009 seçimlerinde Eyüp Belediye Başkanı oldu zaten.
O iş bile enteresandır.
Deniz Köken, Eyüp Belediyesi başkan adayı olarak açıklanmıştı.
Ama FETÖ'cü ablaların kurduğu seks tuzağı sayesinde adaylığı iptal edildi.
Yerine İsmail geldi.
***
İsmail Kavuncu, Turkuaz şirketini ele geçirmek için çok hamle yaptı.
Ama beceremedi…
Sonunda şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Pilge'nin ortadan kaldırılmasına karar verildi…
Planlar yapıldı.
Nasılsa iş çakılmayacaktı…
Çünkü İstanbul'da bir Zekeriya Öz vardı…
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u bile tutuklamıştı.
Ali Fuat Yılmazer ve Nazmi Ardıç da İstanbul polisinin tepesindeydi.
Onlardan habersiz İstanbul'da kuş uçamazdı ki.
İstanbul emniyeti de Hüseyin Çapkın'a emanetti.
İsmail Kavuncu yeni belediye başkanı seçilmişti.
Çiçeği burnundaydı yani…
Belediye emrinde araziler, imar rantı falan filan…
Para gırla yani.
Havası da bin beş yüzdü…
O sıralar Zeki Pilge, Müjdat Güler tarafından tehdit edilmeye başlandı.
***
Zeki şirket yönetimini vermemek için direnince kalemi kırıldı.
Müjdat Güler kiralık katil aramaya başladı.
Emlakçı arkadaşı Allahverdi Ölmez'den aracı olmasını istedi.
Allahverdi de boyacılık yapan Rizeli Recai Turna'dan bir tetikçi bulmasını istedi…
O da kendi çapında mafya işi yapan Rıfkı Kamburoğlu'nu buldu…
Para kokusunu alan Kamburoğlu yeğeni Ali Başaran'ı Zeki'yi öldürmekle görevlendirdi.
Ali Başaran nasılsa psikopatın tekiydi.
Kim bilir kaç cana kıymıştı.
Zeki Pilge 1 milyon dolara böyle satıldı işte.
İş Fetullah Gülen'in hücre tipi çalışmasıyla kotarıldı.
Müjdat emlakçıdan başkasını tanımıyordu.
Ama telefonla konuşmuştu.
***
Cinayet sonrası tüm deliller FETÖ'cü polis ve savcılar tarafından karartıldı…
Hayri Ersoy ölmüş, geride iki yetim ile bir eş kalmıştı.
Aile perişandı.
Zeki Pilge şans eseri ölümden kurtulmuştu.
Belden aşağısı tutmuyordu ama.
İsmail Kavuncu keyifliydi.
Fetullah Gülen'in bir dediğini iki etmiyordu.
Zenginliği dillere destandı.
Faili meçhule sokulan dava tozlu raflardan indirildi.
2015'te kâbus geri döndü.
Kavuncu gözaltına alındı.
Ama Hüseyin Çapkın'a, Ali Fuat Yılmazer'e, Nazmi Ardıç'a verdiği rüşvetler işe yaramış, karartılan deliller sayesinde serbest kalmıştı.
O dava geçen pazartesi bitti.
Müjdat Güler 18 yıl yedi.
Recai Turna'nın avukatı Mehmet Demirlek aradı.
Müjdat'ın, Allahverdi Ölmez aracılığıyla müvekkili Recai Turna'dan ifadesini değiştirmesini istediğini söyledi.
Ve davanın sıradan bir cinayet davası olmadığını, suikastta yüzde yüz FETÖ'nün parmağının olduğunu belirtti…
Bence de öyle.
Nedense mahkeme olaya sıradan bir cinayet davası gibi baktı.
Hakimlerden biri oyunu Müjdat Güler'in lehine kullandı.
Neden?