ABD'yi kudurttuk…
Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki müttefiklerini kodese tıktık…
Algı unsurlarını da…
Eskisi gibi rahat değiller yani.
Bu yüzden çıldırıyorlar.
ABD onlar sayesinde Türkiye'de istediği gibi at koşturuyordu.
Onlar kim mi?
Kimi gazeteci, kimi asker.
Ama şimdi yoklar.
Türkiye'ye operasyon çeken ekip tutuklu şimdi.
Tutuklanmayanlar da görevden alındı.
Asker giysili hainler cezaevinde…
PKK'nın siyasi kanadı da...
Halkı isyana çağıran eş başkanlar da hapiste.
FETÖ'nün ele geçirdiği Cumhuriyet'in FETÖ'cü ve PKK'cı yazarları da...
Şimdi Amerika kudurmasında kim kudursun…
O generali hatırlayın.
15 Temmuz darbecilerinin hapse atılması üzerine 'Darbeciler müttefikimiz'di demişti birden.
General Votel, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerden 'endişe' duymuş ve "ABD'nin Türk ordusundaki yakın müttefikleri tutuklandı" ifadeleri çıkmıştı ağzından.
Bu bir itiraftı aslında.
***
Amerika bize kızgın…
Almanya da…
Hatta tüm Avrupa'yı kızdırdık.
Çünkü içimizdeki işbirlikçi elemanlarını kaybettiler.
Bizi kıstırmak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar.
Mesela;
PKK'ya silah veriyorlar.
PYD ile müttefik oldular.
DAEŞ'i Türkiye'ye karşı kışkırtıyorlar.
Can'cığa pasaport da verdiler.
PKK'lı ve FETÖ'cülere sığınma hakkı tanıdılar.
Aylarca Erdoğan'ın DAEŞ'e silah verdiği yalanını dillendirmişlerdi.
Reis DAEŞ'e savaş açarak bu algıyı bitirdi.
Türkiye'nin Musul'a sokulmak istenmemesinin sebebi budur.
Vize işini yatırdılar.
Demokrasi havarisi ülkeler Türkiye'de darbe yapılamamasına üzüldüler.
Onun için sustular.
***
Amerika bu ara sistematik bir şekilde Türkiye ile ilgili 'güvenlik' algısı yapıyor.
Hem de dünyaya açık halde.
Amerika İncirlik'teki asker eşlerini geri çekerek başlamıştı buna.
Sonra Adana Konsolosluğunun önüne beş metre yüksekliğinde bir duvar çektiler.
Maksat yine algıydı.
Güvensiz ülke algısı.
Sık sık, İstanbul, İzmir, Ankara ve Güneydoğu ile ilgili güvenlik uyarısı yaptılar.
Uyarılar güncellenerek sürdü.
İstanbul ve Adana'daki Başkonsolosluklar ABD vatandaşlarına şehri terk etme emri verdi.
Sanki bir şey varmış gibi.
Bildiriler 'puştluk' dolu.
Adana Konsolosluğu yayınladığı açıklamayla kentte yaşayan yurttaşlarına yönelik bombalı saldırılar olabileceğini söyledi.
Durumu Adana Valisi Mahmut Demirtaş'a sorduk.
Asla böyle bir şey olmadığını ve uyarının dostane olmadığını söyledi.
Puştun önde gidenidir ABD.
Taktiği de hep aynıdır.
ABD'nin Büyükelçisi de, Konsolosları da cinstir…
Onların tek derdi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onun şahsında Türkiye'dir…
'Darbe'yi onlar planladı.
Ama halkı ve Reis'i hesap edemediler.