Aklınız yeni mi başınıza geldi?
Mesele şu:
Adamın biri Adil Öksüz'le ilgili yazdıklarımı yeni bilgiymiş gibi kendine mal etmiş…
Ayıp, ayıp…
Rütbeni sökmezlerdi alıntı yaptığın yeri de söylesen…
Neyse…
TARKİM'i teşhir ettiğim ilk yazım 21 Ağustos'ta yayınlandı.
O yazıda Faruk Bayındır'a dikkat çekmiş, TARKİM'in idari binasından aprona kapı açıldığını belirtip, 'O kapıdan her şey girer de çıkar da...' demiştim.
***
TARKİM ve
Adil Öksüz'le ilgili başka yazılar da yazdım…
Mesela 4 Eylül tarihli yazımda şerefsiz FETÖ'nün TARKİM uçağıyla İstanbul'a gelip döndüğünü yazdım.
İddiam TARKİM çalışanı tarafından da doğrulandı…
7 Eylül'deki yazımda,
Adil Öksüz'ün
Atatürk Havalimanı'ndaki TARKİM merkezine geldiğini, oradan da
ABD'ye uçtuğunu anlattım…
Tarihlere dikkat edin…
Adamlar uyuyorken ben TARKİM'i ve Adil Öksüz'ü yazıyordum.
29 Eylül'de bir yazı daha yazdım.
Bu kez dedim ki,
"İşi sulandırmayın adamı TARKİM kaçırdı."
Kimseden çıt çıkmadı!
Son yazımı
1 Ekim'de yazdım.
"Yer yarılıp içine girmedi uçuruldu, uçuruldu" dedim…
Çünkü adam ABD'ye
uçmuş, ilgililer de seyretmişti.
***
Yazılarım sonrası TARKİM'in
Atatürk Havalimanı'ndaki hangarı mühürlendi.
Uçak işletme ruhsatları da iptal edildi.
Ama firması Bağdat'ta havacılık işi yapmaya devam ediyor.
Neyse…
2 Ekim'de uyanan bir zat
'Adil Öksüz o yolla mı kaçırıldı?' diye sordu.
Günlerdir ne yazıyoruz arkadaş?
Böyle soru mu olur?
Sen olsan bu fırsatı kaçırır mısın?
Yakalanmayı mı beklersin?
Elbette ki
Andırınlı Adil Öksüz de bu yolu kullandı.
Hem de Ankara'dan
İstanbul'a geldiği gün.
Onu karşılayan şahıs Öksüz'ü TARKİM merkezine götürdü.
O hain buradan diğer kaçaklar gibi hangardaki uçağa bindi.
Ve ABD'ye uçtu.
Özel ekip kurmuşlar, adamı arıyorlar.
Boşuna tabii.
Adam bize gülüyor be!
Adil Öksüz böyle bir imkanı bulmuş hiç kaçırır mı?
***
TARKİM'de vukuat çok.
Kimleri kaçırmadılar ki…
Fetullah Gülen'in talimatıyla, aranan çete üyelerinin tamamı Florya'daki TARKİM binasından yurt dışına kaçtı.
Nasılsa yolcu manifestolarına bakan yoktu.
Anlı şanlı işadamlarına ait uçaklar hiç motor soğutmadı.
Yurt dışına hain taşııp durdu.
Eyüp Kuru'nun,
Levent Eyüpoğlu'nun,
Hüseyin Başaran'ın,
Genç Havacılık'ın
uçakları sürekli havadaydı.
Kaçan hainlerden uçak sahiplerinin bile haberi olmadı.
Faruk Bayındır ise hangarları mühürlenene kadar personeliyle iletişim halindeydi.
Bayındır'ın eşi, şirket çalışanları orada dönen dolapları A'dan Z'ye biliyor.
Şirket elemanı O.C.C.'nin,
'kim, ne zaman, nereye uçuruldu' bilgisi var.
Adil Öksüz'ün oradan uçurulduğunun da.
Sorgulayın şu adamları…
Bakın daha neler çıkacak.