FETÖ operasyonları hızlandı…
Daha da hızlanacak…
İhanet can almaya başladı çünkü!
İstanbul'daki patlamada 7'si polis, 4'ü sivil 11 şehit verdik.
Yüreğimiz dağlandı.
Çevik kuvvet aracına yapılan saldırıda da bunların parmağı var.
FETÖ'cü polisler ihanette de sınır tanımıyor.
Fetullahçı Terör Örgütü binayı 'ihanet' üzerine kurmuş…
İnsanlar ölmüş, vatan işgal edilmiş umurlarında mı?
Hoca olduğunu iddia eden şahıs milletin yatak odasını dikizlerse örgüt üyeleri de vatanı ve milleti böyle satar işte!
***
Şırnak'ta meslekten atılan ve açtıkları davayla geri dönen FETÖ'cü iki polis vicdanı sızlamadan azılı PKK'lıyı şehre saldı.
İhanetin kralını yaptılar.
O iki polis teröristlerin giriş çıkışını önlemek için kurulan arama-kapama noktasında görevliydi.
PKK'lı S.E.'yi tanımalarına rağmen ona dokunmadılar.
Şırnak merkezinde yakalanan terörist ifadesinde, "Beni arayan ya da herhangi bir şekilde kontrol eden olmadı" dedi.
Paralel Yapı ile PKK arasındaki kirli ittifak da böyle açığa çıktı.
***
Önceki gün Adana'da büyük bir FETÖ operasyonu yapıldı.
Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek'i kutlarım.
FETÖ'cülere göz açtırmıyor.
66 ayrı adrese operasyon yaptı.
Örgüte para aktarmakla suçlanan Yağmur Akkülah, Kazım Başaran, Hüseyin Karabulut, AGİD Başkanı Seyfettin Alpet, tekstilci Halil ve Bekir Kadı kardeşler, müteahhit Tahir Acaroğlu ile birlikte 30 kişi üç gündür sorguda.
Gazetecilerin "Niye gözaltına alındınız?" sorusuna Fetullahçı işadamları "Gidince neden gözaltına alındığımızı öğreneceğiz" dedi.
Yani dalga geçtiler.
Halil Kadı isimli elemanın kameralara gülümsemesi çok enteresandı.
***
Bu elemanlar 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra da açıkça Fetullahçı Terör Örgütü'ne maddi ve manevi destekte bulunmayı sürdürdü… Mobilyacı Yağmur Akkülah ve iplikçi Kadı kardeşler ile Tahir Acaroğlu'nun, Fetullah'ın Adana'daki tepe isimleri olduğu belirtiliyor.
HSYK kararnamesiyle 3 bin 746 hâkim ve savcının görev yeri değişti.
Ama hâlâ Adana, Mersin, Hatay ve Kahramanmaraş adliyelerinde FETÖ'cü yargı mensupları var.
Kripto hâkim ve savcılar sessizliğini koruyor.
Şamil Tayyar'ın açıklamasını kimse yabana atmasın…
***
Vezneciler'deki patlama, Paralel'in Sözcü'süne düşen Emin Çölaşan'ın bir yazısını hatırlattı bana.
Yıllar önce şöyle yazmış;
"Ben olsam Türkiye'ye Ramazan ayında saldırırdım." Ramazanda Türk güvenlik güçlerinin 'mayışmış, aç, susuz ve yorgun' olduğunu iddia ederek bir bakıma İslam'la da dalga geçen Çölaşan "Terörist olsam eylemimi iftara yakın koyarım" demişti…
Ramazanın 2. gününe İstanbul'daki terör saldırısıyla başladık.
Patlamadan bir hafta önce sosyal medyadaki bir paylaşım da önemliydi.
"Ahmet Öztürk Usta" isimli hesaptan 31 Mayıs'ta yapılan paylaşımda:
İstanbul'da üç ayrı yerde patlama olacağı ve birinin Anadolu yakasında, diğer ikisinin ise Avrupa yakasında patlayacağı belirtiliyordu.
Eylemlerden birini TAK'ın, diğer ikisini de DAEŞ'in üstleneceği ve patlamaların birer gün arayla gerçekleşeceği yazıldı.
Bu hesap Fetullahçı Terör Örgütü'ne ait.
Nokta...