Yamuk Yılmaz 'Kuşçubaşı Eşref Bey'i hiç yazmadı.
İşine gelmedi çünkü.
Atatürk'le rakı içen cüce Ali Şamil'i yaza yaza bitiremedi ama.
Kuşçubaşı Eşref akşamcı mıydı bilmem.
Bildiğim kadarıyla Trablusgarp'ta top mermisinden sıçrayan bir parçanın gözüne isabet ettiği Mustafa Kemal Paşa'yı dünyanın en iyi göz doktoruna, İsviçre'de ameliyat ettiren bir Osmanlı istihbaratçısıdır.
Kuşçubaşı Eşref haberleşme ve ulaşım şartlarının zorluğuna rağmen, Gazi'nin gözünü kurtaran Çerkez asıllı bir Türk'tü.
Yamuk Yılmaz şimdi de, tezgâhını bir cüce üzerine kurdu.
Ali Şamil'in Mustafa Kemal'le kadeh tokuşturmasını göklere çıkardı.
'Gönüllü saray soytarıları' cümlesiyle yazısını noktalayarak asıl amacını açıkladı.
***
Yamuk adam, Kuşçubaşı Eşref gibi Dürümlü'de yan yana yatan 16 kahramanı da yazmadı…
Seyithan Yakar'ı ise hiç tanımaz bu soytarı.
Konuştukça mangalda kül bırakmayan malum zevat PKK'nın katlettiği 16 kahramandan, Geride öksüz kalan 36 çocuğu hiç görmedi.
Seyithan Yakar, Diyarbakır'ın Sur ilçesi Dürümlü mezrasında, PKK'lı teröristlerin 15 ton bomba yüklediği kamyonun kapısını çalan kahramandı.
PKK'lı katillere, "Siz kimsiniz, bu kamyonda ne var ve burada ne işiniz var?" diye sordu.
Onlar, "Biz PKK'lıyız.
Bu kamyonu ambarda saklayacağız" dedi.
Kahraman Seyithan buna izin vermeyeceğini söyleyince PKK'lılar keleşlerini göstererek onu tehdit etti.
Seyithan ve eşinin diretmesi üzerine PKK'lılar hırçınlaştı.
Aralarında tartışma çıktı.
Yakar'ı ölümle tehdit eden teröristler kamyona binerek oradan uzaklaştı.
Seyithan'ın eşi Diyarbakır'da bulunan kayınbiraderi Şefik Yakar'a durumu anlattı.
Şefik de kardeşi Seyithan'ı aradı.
Ama ona ulaşamadı.
Tanışık köyünde taziye ziyaretinde bulunan diğer kardeşleriyle akrabalarını aradı.
Seyithan'ın evinde silahlı kişiler olduğunu söyleyip yardımına gitmelerini istedi.
***
Taziyeden dönen kalabalık bir grup Seyithan'ın evine gitti.
Durumu öğrenen köylüler PKK'lıların bulunduğu bomba yüklü kamyonu takibe aldı.
Dürümlü mezrası yakınlarında kamyondan inen PKK'lılar kendilerini takip eden köylülere ateş açtı.
Kamyonun arkasına saklanan köylüler de PKK'lılarla çatışmaya başladı.
Tam da bu sırada kamyon büyük bir gürültüyle infilak etti.
Seyithan Yakar ve kardeşleri orada öldü.
25 kişi de yaralandı.
Seyithan'ın engel olmak istediği teröristler köy yolunu kullanarak sansasyonel bir eyleme hazırlanıyordu.
Ama kahraman köylülerin engeline takıldılar.
Kamyon Diyarbakır merkezinde patlatılacaktı.
Belki 500, belki bin, belki daha fazla insanımız can verecekti.
Bu acıklı öyküyü yazmak Yılmaz Özdil'in işine gelmedi tabii.
Yazarsa PKK'ya ve FETÖ'ye ayıp olurdu çünkü.
***
KeMal'in dokunulmazlıklarla ilgili çarkını da yazmadı bu malum gazeteci takımı.
CHP ve PKK'nın işbirliğinin açığa çıkmasından korktular… Zor oyunu bozar.
Ama CHP referandum korkusuyla dokunulmazlıkların kalkması için oy verecektir bugün!