O çocuk!
O çocuk var ya o çocuk!
O çocuk işte…
Anladınız siz onu!
Hani önce romantikti!
Sonra 'Sapık FETÖ'cü olan var ya…
Sonra da casus!
Cuma günü ise...
Neyse…
İşte o çocuk!
Yaptığı palavra suikast girişimiyle memleketin sinirlerini bozdu!
Saldırı tiyatrosunu algı çalışmasına çevirdi.
***
Ulan zibidi, Kimi kandırıyorsun sen!
Acemi bir tiyatro oyuncusundan bile kötüydünüz!
Şovu bile beceremediniz!
Rezil oldunuz, rezil!
O ne pis gösteriydi öyle…
Bu adam mı suikastçı!
Suikast Abdi İpekçi'ye, Çetin Emeç'e ve Uğur Mumcu'ya yapılandı…
Seninkisi tezgâh!
Hem de acemice yapılanından…
Adamın elinde silah, arkada bir adam, Dilek Hanım'ın da telefonu elinde.
Sizi gidi acemiler sizi!
Bu suikast değildi.
Şovdu…
Gerçeğini istemezdik tabii.
Can Dündar'ı vurmak isteyen Murat Şahin'in niyeti kötü olsaydı sonuç böyle mi olurdu?
Erdem Gül'e bile yutturamadığınızı bize mi yutturacaksınız lan?
***
Bari adamın başına bir fes taksaydınız, kurşun sıkarken de tekbir getirseydi iş sansasyonel olabilirdi.
Fesi unuttunuz.
Tekbiri de...
Bu fiyasko oldu.
Can Dündar'a silahlı saldırı işi ucuz kurgulanmış bir senaryo…
Görüntülerden belli.
Saldırgan silahını çektiğinde Can Dündar 3-4 metre ileride duruyor.
Karısı Dilek saldırganla ahbap çavuş gibi görüntü veriyor…
Saldırgan da anlaşmalı gibi elinde silahla poz veriyor.
Durum tam da AK Parti İzmir Milletvekili sevgili Hüseyin Kacabıyık'ın söylediği gibi.
Ömrümde böyle bir sahtekârlık ne gördüm ne de duydum.
Boşa yaygara kopardılar, Bu zibidiyi kahramanlaştırmak için yapılan algı operasyonundan başka bir şey değil bu.
Senaryoyu FETÖ'nün yazdığı da ortada…
***
Aslında İstanbul Valiliği bir saldırı olabileceğini düşünerek Can Dündar'a bir ay önce koruma tahsis etmişti.
Ne olur ne olmaz denerek…
Can efendi bundan bile rahatsız oldu iyi mi?
FETÖ'nün de keyfi kaçtı…
Çünkü pis oyunlarının ortaya çıkacağını anladılar…
Etek düşkünü o gün Adliye Sarayı'ndan ikide bir dışarı boşa çıkmadı.
Akıllı biri dışarı çıkmaz!
Çünkü durumdan istifade etmek isteyen olabilir!
Can Dündar 10 dakikada bir adliyeden dışarı çıkıp gazetecilerle poz verdi…
Anlaşmalı oyuncunun yere ateş etmesini bekledi sanki…
Bence Can Dündar bu olaydan haberdardı.
Olan NTV muhabirine oldu…
Görüntüler komediyi fevkalade anlatıyor.
Gerçek suikast böyle olmaz!
Tetikçi hedefe ateş eder ve kaçar!
***
Kararın açıklanmasıyla birlikte Dündar'ın yaptığı konuşma işin algıya dayalı bir tezgah olduğunu ortaya koydu.
"Cumhurbaşkanı bize saldırılmasına neden oldu." Lağım ağızlı zibidi…
Provokasyon tutmadı.
Beklediği tepki gelmediği için de halkı sessiz kalmakla suçladı.
Halk enayi mi lan?
***
Ama Suriye'de 600 bin kişinin ölümüne göz yuman ABD ve Avrupa, Can Dündar için bayağı endişelenmiş!
Bu da tezgâhın bir başka yönü…
Kimse merak etmesin, İstanbul Emniyeti koruma sayısını 6'ya çıkardı.
***
Ulan zibidiler!
Ulan şerefsizler!
Bu tezgâhı yutmadık!
Ama onu ABD vurabilir.
FETÖ de vurdurur.
İşi de inançlı kesime yıkarlar.
ABD ve Avrupa'nın derdi Türkiye…
Çünkü istedikleri Türkiye…
Vatanı vermemek için kelleyi koltuğa alan Erdoğan'a hasım olmaları bundan!
***
Bunlar eskiden IMF ile bizi esir alırlardı!
İstediklerini yaptırırlardı.
Ekonomi çöker, vatandaşa yeni vergiler konurdu.
Bize nefes aldırmazlardı.
Paramızla satın aldığımız silahı PKK'ya karşı kullanmamız bile yasaktı.
Şimdi öyle mi?
Karşılarında kendi silahını yapan bir Türkiye var.
IMF'den borç alan değil, borç veren bir Türkiye var.
Daha ne tiyatrolar seyredeceğiz kim bilir?
