Hakan Bülent Yardımcı…
Adana'da yayınlanan Ekspres gazetesinin imtiyaz sahibi…
Sürekli Basın Kartı var.
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin üyesi…
Son günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilgili haberleriyle Adana'da gündem yarattı.
Önceki akşam da saldırıya uğradı…
Saldırgan sert bir cisimle gözüne vurmuş.
Vururken de, "Hüseyin Sözlü'nün düşmanı mısın lan?" demiş.
Gazetesindeki haberler adresi doğrular gibi ama yanıltmak için de başkanın ismi söylenmiş olabilir.
***
Saldırıya uğrayan Hakan Bülent Yardımcı'yı hastanede Adana Valisi Mustafa Büyük ile Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek ziyaret etti.
Hakan Bülent, yazdıkları beğenilmediği için saldırılan ilk gazeteci değil, son da olmayacak.
Bu ülkede Abdi İpekçi'yi, Çetin Emeç'i ve Uğur Mumcu'yu katlettiler.
Cinayetle sonuçlanan saldırılar dahi gazetecileri yıldıramadı.
Yıldıramayacak da…
Mesela ben birileri beğensin diye yazı yazmam!
Yazdıklarımın herkes tarafından beğenilmeyeceğini de bilirim.
Zaten gazeteci yazısını bunu göze alarak yazar!
***
Saldırıya uğramak ve hatta öldürülmek gazetecinin kaderi gibidir.
Yazdıklarım nedeniyle sevdiğim kişilerle aram açılmıştır.
Hatta kırdığım, darılttığım da çok olmuştur.
Gönül koymuşlardır.
Uzun süre konuşmadıklarımız bile oldu.
Çok tehdit aldım!
Tehditlere rağmen yazmaya devam ediyorum.
Bu can bu bedende olduğu sürece kalemim hiç susmayacak.
Eminim ki Hakan Bülent Yardımcı da, 5 kişinin saldırısına uğrayan Egemen Gazetesi sahibi Hakan Denizli'nin kalemleri de susmayacak.
O saldırganları kim azmettirdi, kimin adına gazetecilerin kanını akıttılar?
Bunu henüz bilmiyoruz.
Bulanık derede balık avlamak istenmiş de olabilir…
Nasılsa "Başkan Hüseyin Sözlü ile araları bozuk" diyerek hedef şaşırtmak isteyen de çıkabilir.
Her neyse...
***
Gazeteci, hedefteki kişidir.
Ekspres Gazetesi imtiyaz sahibi Hakan Bülent Yardımcı böyle bir örnektir.
Saldırı planlıdır…
Meslektaşımız evine giderken sert bir cisimle gözünden yaralanmıştır.
Aldığı darbe sonucu kendini kaybetmiş ve yere düşmüştür.
Ölebilirdi de!
Allah korumuş!
Maşa olan o saldırganın hiç mi vicdanı sızlamayacaktı?
Yakalanmayacak mı?
Yardımcı'ya yapılan saldırı tüm basına yapılmış sayılmalıdır!
Demokrasiye saldırılmıştır.
Karanlık odaklar ve rant çevreleri tezgahlarının bozulmasına kızmışlardır.
Kimse 'Oh' demesin.
'Oh olsun' demek, kendi ayağına kurşun sıkmaktır!
***
Elbette gazetecilik kimseye devlete ve millete ihanet etme hakkı vermez.
Teröre desteği de 'ifade özgürlüğü' sayamazsınız.
Tabii ki yöneticiler eleştiriye tahammüllü olmalı.
Gazeteci yalan yazmış, iftira atmış ise hukuk yoluna başvurmalıdır.
Şiddete değil.
Kim ya da kimler tarafından yapılmış olursa olsun Hakan Bülent Yardımcı ile Hakan Denizli'ye yapılan saldırıları şiddetle kınıyorum.
Sevgili Savaş Çokduygulu'yu ise kutluyorum.
Çünkü hepimizden önce olayı yazdı.
Hakan Bülent'i de yalnız bırakmadı.
