Adana Büyükşehir Belediye Başkanı MHP'li Hüseyin Sözlü'yü ben böyle tanımadım.
Bu uşağa ne oldu böyle?
Bir kere ağzı bu kadar bozuk değildi.
Adı yolsuzluğa bulaşmamıştı.
Ya da biz bilmiyorduk.
Gözü dönmüş olmalı!
İddialar yenilir yutulur gibi değil çünkü.
Adam döşenmemiş parkeleri yapılmış gibi gösterip 4 milyonu cebellezi etmiş.
Seçim harcamalarında bunu kullanmış.
Seçimi kazanmış...
Şimdi Adana'ya hizmet yapacağı yerde sosyal medya üzerinden ona buna ve Cumhurbaşkanına hakaret ve küfürler yağdırıyor.
Hakkında dolaşan 'rüşvet' dedikoduları arş-ı alayı aşmış.
O takmıyor başka!
İşi gücü borçlanmak ve küfretmek…
Sanki karşısındakinin ağzı mühürlüymüş gibi…
***
Ceyhan'daki parke yolsuzluğunun belirlendiği uzun bir bilirkişi raporu var.
Savcının keşfi de var.
Rapor doğru…
Sözlü, ihaleye fesat karıştırmaktan yargılanacak.
O hâlâ
'Bana kimse bir şey yapamaz' havalarında…
Hâlâ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ediyor.
Kurnaz, tutuklanırsa meseleyi siyasete bağlayacak.
PKK'cı Figen Yüksekdağ'ın akrabalarına bile ihale vermiş!
PKK'lı çakalları da unutmamış.
***
Sözlü ve adamları önceki gün
Adana Adliye'sindeydi.
Polise haber verilmedi!
Özel muamele gördü.
Geldi, ifade verdi ve gitti.
Başka biri olsa sabahın köründe yaka paça evinden alınırdı.
Hem evi hem işyeri KOM tarafından didik didik aranır, kameralar önünde elleri kelepçeli adliyeye çıkarılırdı.
Aytaç Durak'a yapılan gibi.
Sözlü sessizce geldi, Sessizce gitti.
Hakkında yurt dışı yasağı konduğunu bile kendisi haber verdi.
Polise haber verilmedi.
Niye?
Tesadüfe bak.
Emniyet Müdürü
Cengiz Zeybek Umre'de, Cumhuriyet Başsavcısı
Ali Yeldan da Adana dışındayken ifadeye çağrıldı.
Sizce de tuhaf değil mi…
Gerçi savcı istediği gibi ifadesini alır.
Yetkisi var çünkü...
Ama hakkında ihaleye fesat karıştırmak gibi ciddi bir suçlama olan biri çay içmeye davet edilir gibi ifadeye çağrılırsa ister istemez kafalarda soru işareti oluşur.
***
Sözlü ifadeye gidişiyle ilgili
Twitter'da,
"Ceyhan Belediye Başkanlığım dönemimle alakalı bir soruşturma için savcılığın daveti üzerine Adana Adliyesi'nde ifade verdim.
Dosyadaki gizlilik kararı nedeniyle detaylı bilgi veremiyorum.
Gazetelerde sayfa sayfa ifşa edilen belgelerin gizlilik gerekçesiyle avukatlarıma verilmemesi manidardır. Savcılığın talebi üzerine yurt dışına çıkışım yasaklandı.
Dönemin ruhuna bakınca buna da şükür" diyor.
Uyanık milleti cambaza baktırıyor.
Konu belli.
Polis marifetiyle ifadeye gitmediğine dua etsin.
Olaya siyasi bir kulp bulmak için şimdiden
'Dönemin ruhu' tezgahı yapıyor.
Biz de yedik tabii.
Hüseyin Sözlü, Hüseyin Gücüm ve
Mehmet Boran'a yurt dışı yasağı konması, iddiaların ne denli ciddi olduğunun kanıtı.