Karayılan dizisi Atv'nin çok izlenen bir dizisiydi… Dizi günlerini iple çekerdik.
Yıllar geçti ama Fransız komutana olan kinim geçmedi.
Kurtuluş Savaşı sırasında bölge halkının bir aşiret reisi önderliğinde Fransız işgaline karşı şanlı direnişini anlatıyordu o dizi.
7 değil 70 düvele karşı savaştığımız şu sıra benzer dizilerin çok tutacağını düşünüyorum.
Bugün din, dil, etnik farklar yüzünden birbirini yiyen insanlara yaklaşık 90 yıl önceden çok güzel bir cevap veriyor Kurtuluş Savaşı.
Vatan ve özgürlük tutkusundan başka doğru bilmeyen, Türklerin, Ermenilerin ve Kürtlerin yaşadığı bir bölgenin çocuklarıydı onlar.
Bütün yokluklar ve imkânsızlıklar içinde hiçbir yerden yardım almadan 1. Dünya Savaşı galibi Fransız ordusuna karşı eşi benzeri az görünen bir şehir savaşı verdi Kahramanmaraş halkı.
Fransız ordusuyla şehirlerini geri almak için 11 ay bütün gücüyle savaşan bölge halkı sadece kendi şehirlerini değil, dilden dile yayılan kahramanlıklarıyla da tüm Güneydoğu Anadolu'yu bir istiladan kurtardı.
'Karayılan' lakaplı Molla Mehmet'i unutmak kolay değil.

Molla Mehmet'in Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi Höcüklü köyü Elifli mezrasında yaşayan kızı Selvi Sevimli babası Karayılan'ın gerçek hikayesini Aktüel'e şöyle anlatmıştı:
"Babam Molla Mehmet Birinci Dünya Harbi'nde Rus Cephesi'nde savaşmış, adı batası Sarıkamış'tan sağ gelmiş.
Ayağından yaralanmış.
O zaman Erzurum hastanesine taşımışlar, sonra da Malatya'ya hastaneye getirmişler. İyileşince de 'Savaş bitti, git evine' demişler.
Geri dönünce babamı aşiretin başına geçirmişler.
Karayılan için 'çoban idi', 'ırgat idi' derler ama babam Kabalar aşireti reisidir.
Düşman geldiğini duyunca bütün malını satıp silah almış." Selvi ninenin anlattığına göre Karayılan hayvan sürüleri bulunan ve etrafına göre zengin sayılan bir ailenin çocuğuymuş.
Bahar ve yaz aylarında Adıyaman ve Maraş yaylalarında, kışın ise Antep'in kuzeyinde konaklayan bir aşiretin reisiymiş.
Ermeni eşkıyası babasını öldürdüğünde 16 yaşında bir delikanlıymış.
Yaylalarda sürülerini otlatırken, birçok eşkıyayla karşılaşmış.
Bu durum onun usta bir silahşor olarak yetişmesine sağlamış.
Ve Sütçü İmam…
Süt satarak geçimini sağladığı için 'Sütçü' lakabı verilmiştir.
Uzunoluk semtinde süt satıp geçiniyordu.
31 Ekim 1919 günü hamamdan çıkan 3 Türk kadına Fransız-Ermeni lejyonerleri "Burası artık Türk memleketi değildir. Fransız müstemlekesinde peçe ile gezilmez" diyerek kadınların peçelerini zorla açmak isteyince Çakmakçı Sait; "
Gâvur oğulları!
Dokunmayın bacılarıma!" diyerek Fransız ve Ermenilerin üstüne yürüdü.
İşgalci askerler Çakmakçı Sait'i vurarak yaraladı.
Olayı gören Sütçü İmam, silahını çekerek Fransız askerini öldürdü.
Diğerini de yaraladı.
Fransız ve Ermeni askerleri Sütçü İmam'ı çok aradı.
Kahramanmaraş'ta düşmana ilk kurşunu atan Sütçü İmam, Maraş'ı 'Kahraman' yapan kurtuluş hareketini de başlatmıştı…