FETÖ'nün basın organları iki gündür kıyameti koparıyor…
Korkudan tir tir titreyen Aydın Doğan da bir başyazı daha yazdı.
Yalancılar ile tetikçiler hırsızlığı gizlemek için bir oldu yani.
İçlerinde CHP'li ve MHP'li mebuslar da var.
Dün vatan haini ilan ettikleri Fethullah Gülen'i şimdi baş tacı ettiler…
Yalanlar gırla gidiyor.
Hele de Gülen örgütü.
Yalanı peynir ekmek gibi yiyor vicdansızlar…
Bunların iki şeyi doğrudur.
Biri 'Allah birdir' sözü, diğeri de 'süt beyazdır'…
Gerisi palavra…
***
Emniyet ve yargı bu örgütün güdümündeyken; himmet vermeyenlerin mal varlıklarına isimsiz ihbar mektuplarıyla el koydular.
Yani kumpasın âlâsını kurdular.
Şimdi ortada yasal ve somut delillerle yürüyen bir soruşturma var.
FETÖ/PDY örgütüne yakın Koza Holding'e Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebiyle, 5. Sulh Ceza Hakimliği kayyum atadı.
Olay somut maddi ve hukuki delillere dayanıyor.
Hava civa değil yani.
Ama tetikçiler yalandan kıyameti koparıyor.
Basın özgürlüğünü, hırsızlığı gizleme özgürlüğü sanıyor zibidiler.
***
Alanında uzman olan Avukat
Murat Altındere diyor ki:
"Algı çalışması yapıyorlar.
Cırlamaları da numara."
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Koza İpek yöneticilerinin terör örgütü yöneticisi olduğunu, toplanan himmet paralarını akladıklarını, teröre böyle finansman sağladıklarını belirtiyor.
El konulan faturalar ve dijital kayıtlar, savcılığı doğruluyor.
***
Koza İpek'e ait şirketlerin ticari defterlerinde çeşitli sahtecilikler yapılmış.
Hileli işlemlerle paralel bir muhasebe sistemi oluşturulmuş. Şirket
hesaplarına kara para aktarılmış.
Gerçek üretimle beyan edilen üretim arasında epeyce bir fark var.
KAP'a
(Kamuyu Aydınlatma Platformu) bildirilen altın üretim miktarı ile reel üretim arasında da şüpheli farklar var.
Kısacası şirketler suç işlemeye devam ettiği için mahkeme kayyum atadı.
***
Örgüt medyası iki gündür KOZA Holding'e yapılan operasyonu farklı yönlere çekip soruşturmayı manipüle etmek istiyor.
Operasyonu
'iktidara muhalif yayın yapma' gerekçesine dayandırıyorlar.
Adamlar bu şekilde
"FETÖ örgütünün propagandasını" perdelemeye çalışıyor.
Holding bilgisayarlarında yüzlerce sayfa himmet tablosu var.
Yine şirket binalarında milletten himmet adı altında toplanan altınlar var.
***
Avukat Altındere,
"FETÖ örgütünün emniyette ve yargıda etkin olduğu dönemlerde Paralelci olmayan işadamlarına karşı yapılan operasyonlarda, şimdiki delillerin yüzde 1'i dahi yoktu" diyor.
Ve müvekkili
Mahmut Arslan ile ailesine yapılanları örnek gösteriyor:
"FETÖ'nün himmet talebi karşılanmadı diye isimsiz ihbar mektubuyla Arslan ailesinin malvarlıklarına el koydular.
Ailenin 500 milyon dolarlık yatırımı battı.
İş işten geçtikten sonra Arslan ailesinin haksızlığa uğradığı anlaşıldı.
Ama neye yarar?"
Gülenciler, polisi ve savcıları tehdit ediyor.
Neye güveniyorlar?
Galiba hâlâ Gülen'in Humeyni gibi döneceğini ve bizi vinçlerde asacaklarını düşünüyorlar.
Koza İpek de basın özgürlüğünü kendi özgürlüğü sanıyor.
Ve örgütün faaliyetlerini gizlemek için basını kullanıyor…
Hesap verecekler hesap.