Seçim yaklaştıkça, fitne ve fesatlıklar da arttı.
İftira ve yalanlar havada uçuşmaya başladı.
Yalansız günleri yok.
Milli otomobile bile bir kulp taktılar.
Kaybedeceklerini anladı zavallılar!
Nazlı Ilıcak'ı şimdiden 1 Kasım korkusu sardı.
Aydın Doğan ile FETÖ medyasının palavralarını millet takmıyor artık.
Vatandaş gözünü açtı.
Manşetlerin arkasına bakıyor şimdi.
Yabancı medyada yazılanların sebebinin de farkında…
PKK'ya verilen desteği herkes görüyor.
Kimse bidon kafalı değil yani!

AK Partili seçmene daha önce 'ayı' diyerek hakaret eden Sözcü yazarı Bekir Coşkun, şimdi 'inek' dedi.
Hasan Cemal'in ise Cumhurbaşkanı'na sataşmadığı gün yok.
PKK'lı çıkan Finlandiyalı gazeteci Tom Kankkonen de provokatif bir soruyla yine tahrike kalkıştı.
İlk vukuatı değil bu.
Benzer bir soruyu 2013'te de sormuştu.
Atalarımızın dediği gibi oldu; "İt itliğini, kış kışlığını" yaptı.
Erdoğan diktatör olsaydı elbette bu soruyu soramazdı ya.
Neyse. 'Diktatör' yakıştırması da Çarkçı Kemal ile FETÖ'nün icadı.
Hasan Cemal sen nasıl bir gazetecisin be!
Memleketi düşman cephelere bölen sen ve senin gibilerin zihniyetidir!
Kıvırma!
İnsanları birbirine düşman ettiniz!
Rakınızı içtiniz, lolitanızla gezip tozdunuz!
Yemediğiniz halt kalmadı.
Size kim karıştı?
Yargının bağımsızlığını bozan da sizsiniz.
O işi Seyfi Oktay ve Mehmet Moğultay yaptı.
Bir de Can Dündar'ı teknede lolitasıyla yakalayanlar.
Bu tetikçiler keşke bir kelime de patlamayı önceden bilen PKK'lı itler için yazsaydı.
Mahkeme kararını bile takmıyorlar.
Abileri kim acaba?
Can Dündar, "Yayın yasağı bizim için yok hükmündedir" diyor.
Ne iş gardaş?
Hürriyet, bir PKK'lının ölümünü "Van'dan acı haber" olarak veriyor.
Tetikçi Ahmet Hakan'ın ekrana çıkardığı adam (Tahir Elçi), "PKK, terör örgütü değildir.
PKK'nın bazı eylemleri terör niteliğinde olsa bile PKK silahlı siyasal bir harekettir" diyebiliyor.
Bu sözleri kapalı kapılar ardında değil CNNTürk ekranından milyonlara yapıyor.
Şimdi Aydın Doğan'a soralım.
"PKK terör örgütü mü değil mi?"
Beni dava etmeden önce bu soruyu cevapla bay patron!
Emin Çölaşan da hakkında açılan bir davadan yakınıyor:
"Yazılan hemen her yazıya, kendisine hakaret edildiği iddiasıyla hapis istemli ceza davalar açtırıyor.
AKP'li Gül dahil hiçbir cumhurbaşkanı adına açılmadı.
İnsanın aklına ister istemez bir soru geliyor:
Onlara hiç hakaret edilmezken, acaba herkes Tayyip'e hakaret etmek için kuyruğa mı girmiş?"
Adamın ölmüş annesine bile hakaret ettiniz.
Cumhurbaşkanı Sizi mahkemeye vermeyip de ne yapsaydı Emin efendi?
Gözünüze bir yumruk mu vursaydı!