Önceden şehit cenazelerinde 'Kahrolsun PKK' sloganları atılırdı.
Şimdi duymaz olduk.
Neden acaba?
Askerimizi, polisimizi dün de bugün de öldüren PKK değil mi?
Kanıksadık mı bu durumu?
Yoksa işin içinde bir oyun mu var?
Evet MHP'nin bir oyunu var.
Algı uzmanı Gülen medyasının bir puştluğu, bir hainliği de…
Cinlere mektup yazdırdılar mesela.
Kahrolsun PKK denmemesinin önemli bir sebebi budur.

Gülen medyası Dargeçit'te şehit olan Adanalı polis Akif Hatunoğlu'na hayali bir vasiyet mektubu yazdırdı!
Ama el yazısıyla değil, bilgisayarla.
Halbuki bu tip mektuplar elle yazılır.
Kimsenin tereddütü de kalmaz.
Ama bu iş 'tezgahım' diye bağırıyor.
Gülen'in ajansı Cihan'a göre şehit polis "Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Vali cenazeme gelmesin" demiş.
Zaman gazetesi de bu kuyruklu yalanı hemen manşet yaptı.
Şehidimizi bile kullandı itler.
Başka detaylar da var…
Bir kere aileye verilen böyle bir mektup yok.
Vasiyetten babanın haberi de yok…
Tuhaf değil mi?
Şehit polis ne telefonda ne de yüz yüze ailesiyle böyle bir şey konuşmamış.
Olsa elbette paylaşırlardı.
Üstelik şehit polisin 1,5 yaşında bir bebeği var.
Öpüp, sevip, koklamaya doyamadığı.
Bu durumda insan ölmeyi değil yaşamayı düşünür.
Hem mektup baştan sona siyasi söylemlerle dolu.
Ve nasıl olmuşsa paramparça olan araçtan bir o kağıt zarar görmeden çıkabildi.
Kağıtta kan lekesi de yoktu.
İş baştan sona 'tezgahım' diyor.
Zaten şehidin babası Hasan Hatunoğlu bu yalanı yayanları dava etti.
Bu kumpasta Paralel İhanet Çetesi'nin, yani P.İ.Ç'in işi…
Bilirsiniz bu konuda çok uzmandırlar.
Şehit cenazelerinde niye PKK'ya lanet okunmadığı bu sinsi çalışmadan bile belli…
Asker ve polislere kahpe pusu kuran PKK'nın adı Paralel medyada da anılmıyor.
Çünkü cinayetler PKK yerine AK Parti hükümetine ve Erdoğan'a havale edilmek isteniyor…
CE HA PE, ME HA PE ve FETÖ üst aklın emrini harfiyen yerine getiriyor…
Gülen'in emniyet içindeki adamları arkadaşlarını PKK'ya ispiyonluyor…
Amaç; şehit sayısını artırarak faturayı AK Parti'ye kestirmek.
Eskiden olduğu gibi 'Kahrolsun PKK' denmemesi sizce de dikkat çekici değil mi?
Aydın Doğan'ın cilalayıp sahneye sürdüğü PKK'nın partisi HDP'nin başı Selahattin Demirtaş'ın attığı şu tweet'e bakın: "Halk karşısında bütün ordular çaresizdir.
İşte Tayyip Erdoğan'ın sarayının ordusu ve polisi de. Yenildiler, yine yenilecekler…"
Yenilen kim?
Türk ordusu ve Türk polisi.
Yenen kim?
PKK terör örgütü…
Adam açıkça PKK propagandası yapıyor.
Şarapçı Ahmet ile patronu saz çaldırıp "cici çocuk" cilası çektiği Demirtaş'a tek laf etmiyor.
Niye acaba?
Bu alçağa oy veren de cilalayan da şehitlerimizin katilidir.
Şimdi PKK yerine hükümete çemkirenler dün barış için zehir içmeyi göze alan Cumhurbaşkanına saldırmıştı.
Onu PKK ile işbirliği yapmakla suçlamışlardı.
Şimdi yine katil PKK'ya değil Erdoğan'a saldırıyorlar.
Bu yüzden 'Kahrolsun PKK' demiyorlar.
Oyunu anlayın işte.
Suruç saldırısını PKK yaptı.
Suruç'u bahane ederek iki polisimizi uykuda şehit eden de PKK'dır.
HDP'ye oy veren destek isteyen hainlerin yüzüne tükürmek bile az gelir.
Kınalı kuzuların asıl katilleri HDP'ye oy verenler ya da verecek olanlardır.
Arka planda ABD, Almanya, İsrail, İran, İngiltere ve Suriye var…
Türkiye, Kuzey Irak'taki Kürtlerle petrol anlaşması yapınca 'çözüm süreci'ni bitirdiler.
Ama iş Erdoğan'ın "One Minute" gibi bir manifestoya imza atmasıyla başladı…
Rojava böyle çıktı.
Dağa ümit verdiler.
Bölgede bir PKK yapılanması hayali kurdurdular.
Ve savaşı başlattılar.
Devlet de "Savaşsa savaş" dedi.
Durum budur beyler.