Gözyaşına dayanamam hiç…
Kim olursa olsun...
Cinsiyeti, milliyeti ne olursa olsun.
Biri ağladı mı benim de gözlerim nemlenir hemen.
Yufka yüreklinin tekiyim.
Reis de öyledir.
Aslında vicdanı olan herkes aynıdır.
Çünkü gözyaşı vicdan suyudur.
Ama vicdanı olmayan ruhsuzlar bunu anlayamaz!
Dün sabah Azeri sanatçı Elnare Abdullayeva'nın gözlerindeki ıslaklığı görünce sessiz sessiz ağladım.
Azeri sanatçı, büyük usta Neşet Ertaş'ın 'Gönül Dağı'nı söylüyordu.
Youtube'da bulursanız kaçırmayın derim.
Eseri ne kadar içten yorumladığını göreceksiniz.

Niye ağladığıma gelince; En başta anamın ve babamın yokluğuna ağladım.
Çünkü ikisini de çok özledim.
Sonra güzel yurduma ağladım.
7 Haziran sonrası akan kana...
Genç polisler ve Mehmetçiklerimizi uykuda yakalayan teröre…
Bombalanan taze çocuklar, vatana yapılan ihanetler ve ayrılıklarım düştü aklıma…
Elnare de gözyaşı döktü.
Sahi, o niye ağlamıştı?
O muhteşem parça neleri hatırlatmıştı ona?
Aşkını mı?
Yoksa ayrıldıklarını mı?

7 Haziran sonrası yaşananlara üzülmemek elde değil…
Acaba çok mu zor bir çocuğun masum gözlerinden bakabilmek hayata?
Sana gülenlere, sadece gülmek...
Bu kadar zor mu bu?
Sahi çocukken bu gücü nereden alıyorduk biz?

Durdu Özbolat'ın yalancı paçavrası Yurt…
Hâlâ palavra manşetlerle akıl çelmeye çalışıyor.
PKK kamplarının bombalanmasının seçim yatırımı olduğunu iddia ederek alçaklaşıyor. Gerçeği görün beyler.
Vicdanlı olun!
Mehmetçiklerin ve polislerin şehit edilmesinde Paralel Yapı'nın da eli var.
Paralel İhanet Çetesi'nin (P.İ.Ç.) PKK'ya verdiği destek açığa çıktı artık.
Bingöl'de YDG-H il temsilcisi olduğu saptanan KCK il temsilcisi ile canlı bombayı polis 2 kez yakaladı.
Ama ikisinde de katilleri Paralel savcı serbest bıraktırdı.
Paralel Yapı'ya bağlı polis, hâkim ve savcılar terörle mücadeleyi zaafa uğratmak için elinden geleni yapıyor.
Vicdansızlar!
Dün sabah yine iki şehit haberi aldım.
Neşet Ertaş'ın 'Gönül Dağı'na ağlama da ne et şimdi.
Elbet bu puştluklar bir gün bitecek ya...