Gazetelerin görevi, halkı bilgilendirmektir.
Ama doğru şekilde!
Olayları olduğu gibi halka aktarmalıdır gazeteler.
Yalanları doğru diye yutturmaya çalışmamalı, yöneten ile yönetilen arasında köprü olmalı, yönlendirmemeli.
Haber kutsaldır.
Objektif ve doğru olması esastır…
Bunun için basın özgürlüğü anayasal güvence altına alınmıştır.
Yalan yazmak, milleti kandırıp, siyaseti dizayn etmek, ekonomiyle oynamak, hükümet kurmak, hükümet yıkmak için verilmemiştir basın özgürlüğü… Basın özgürlüğü; iftira atma özgürlüğü de değildir.
Bakın Hürriyet'e veya Zaman'a…
Hatta Sözcü ile Cumhuriyet'e…
Ya da diğerlerine...
Habercilik mi bu?

Aydın Doğan, Turgut Özal, Tansu Çiller, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan'la az uğraşmadı.
Şimdi Erdoğan'la uğraşıyor.
Üstelik bu yeni de değil.
İftira ve yalanlarını yıllardır 'basın özgürlüğü' adı altında millete yutturuyor.
Dıştaki işbirlikçileri de öyle.
Onlar da kalkınmamızı istemediği için 'basın özgürlüğü' maskesiyle hükümete saldırıyor.
ABD, İngiltere, Almanya, İsrail ve Suriye'de gazeteciler öldürülüyor…
Ülkelerindeki hukuksuzluğu polis saldırılarını görmeyenler, sıra Erdoğan'a gelince hak, hukuk ve demokrasi savunucusu kesiliyorlar.
Hürriyet, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ediyor…
Yetmiyor idamla tehdit ediyor.
Ses çıkaran yok! Aydın Doğan eleştirilince kıyamet kopuyor.
Operasyon için kurulan IPI, EPJ, RSF, GÖP gibi basın kuruluşları ayağa kalkıyor.
Doğan Medya Grubu bir memleket sorunu olup çıktı.
Erdoğan'ın şahsında Türk milleti ile uğraşan Aydın Doğan'a en güzel cevabı Süleyman Soylu verdi.
Malum medya, Soylu'nun Aydın Doğan'la ilgili açıklamalarını 'ağır' bulmuş!
Neresi ağır?
Ve nasıl ağır?
Kodu mu oturtan cinsten mi?
Yoksa belden aşağı mı?
Hangisi?
Merak ettim…
Ne demişti Soylu?
Hangi sözü 'ağır' gelmişti?
Aydın Doğan'ın demokrasiyi pespaye etmek için elinden geleni yaptığı şeklindeki sözlerine mi takılmışlardı?
Yoksa "Kendisi iftiranın sözlükteki karşılığıdır" cümlesine mi?
Hangisi?
Soylu, adam gibi adamdır.
Doğru konuşur…
Sözünü de sakınmaz…
Ne demiş Aydın Doğan için, 'İftiranın sözlükteki manasıdır.' Yalan mı?
Her şeyi yaptırır ama yaptırmamış gibi durur.
Yeri geldi mi kıvırır…
Demokrasi, temel hak ve hürriyetler onun çıkarları söz konusu olunca askıya alınır.
Seçimler biter, kaybederse 'Biz yanlış yaptık, yanlış değerlendirdik' gibi laflar eder.
Seçim zamanları sipere yatmaya, zamanı gelince biat etmeye hazır biridir.
Omurgasızdır.
Fesatın fitnenin başıdır yani.
Soylu'ya gelince; Adam gibi adamdır vesselam…
Soylu, lafı kodu ve oturttu.
Ağır gelen de bu oldu galiba.