AK Parti barış için büyük risk aldı.
Hele Recep Tayyip Erdoğan…
Hele de o…
Sırf kan akmasın, analar ağlamasın diye ne çok çalıştı…
Bence Nobel'lik bir mücadeleydi.
Hatta Nobel bile az gelir. Öyle
bir mücadele ki bu, hayali bile insanı delirtir…
Nasıl dayandı bunca haine?
Ne sabırlı insan…
Liderlik böyle bir şey demek…
Hakikaten 'yaman' adam şu Tayyip Erdoğan…
***
'Barış' olmasın diye hem içeriden hem de dışarıdan bastıranların haddi hesabı yoktu.
O kadar çok düşman unsur var ki…
İçerideki bazı siyasi partiler, malum medya ve Paralel İhanet Çetesi,
kan dökülsün, analar ağlasın, huzur kaçsın diye resmen savaştı.
Kalkışmayı bile denediler…
50 kişi böyle can verdi…
Paralel medya her gün aleyhte kışkırtıcı yayınlar yaptı…
İş bozulsun istediler…
Hâlâ da öyle…
Mesela Zaman, Dolmabahçe'yi es geçti dün.
***
MHP'nin Vuvuzela Oktay'ı…
Aslen
Tillolu…
İddialara göre Vuvuzela Oktay'ın ana babası da
Yanya'dan gelmiş Anadolu'ya…
Yeğeni ise PKK'lı…
Öyle diyorlar.
Emekli büyükelçi olan kardeşi
Volkan Vural ise
'Erdoğan düşmanı' Aydın Doğan'ın başdanışmanı.
Ayrıca uyum yasalarını Bahçeli'ye dikte ettiren adam…
Ve
Sorosçu…
Barışın baş düşmanlarındandır
Vuvuzela Oktay…
***
İki yıldır süreci sabote etmek için Paralel Çete ile ittifak eden sol liberaller, tahrik ederek çözüm masasından kaldırmaya çalıştıkları HDP'lilerden gelen bu tarihi adımın hayal kırıklığını yaşıyor bugün.
Bazı yazarlar süreci sabote etmek ve sulandırmak için hâlâ PKK'nın silah bırakmasını istemiyor.
Paralel örgüte mensup
Mehmet Kamış, Gültekin Avcı, Önder Aytaç, Mehmet Baransu ve
Tuncay Opçin gibi isimler,
Sırrı Süreyya Önder ve Başbakan Yardımcısı
Yalçın Akdoğan'ın açıklamasıyla dilini yuttu.
Cengiz Çandar, Amberin Zaman, Can Dündar, Ahmet Şık, İsmail Saymaz, Aslı Aydıntaşbaş, Ahmet Hakan, Cüneyt Özdemir ve tetikçi
Şirin
Payzın
gibi isimler de PKK'ya yapılan silah bırakma çağrısına sağır kaldı.
Milliyet'te yazan
Aslı Aydıntaşbaş kan akmasını istediğini
'satıldık' diyerek ifade etti.
Niye kana susadıklarını anlatmaya gerek var mı?