Güne, Antakyalı küçük bir Beşiktaş taraftarının yürek yakan mektubuyla başladım.
Kanser hastası Yusuf'un kaleci Tolga'ya yazdığı duygu yüklü satırları okurken gözyaşlarımı tutamadım.
Lösemi hastası 13 yaşındaki Yusuf, mektubunun sonunda başarılı file bekçisi Tolga'dan formasını istemişti.
O kadar candandı ki "Bana sen kokan formanı yolla" derken…
Mektubunun her satırını kaneviçe gibi sevgiyle işlemişti Yusuf.
Tolga da Melek annesini bu bela hastalık yüzünden kaybetmişti.
Yusuf onu da ağlattı.
Lösemi hastası çocuk "İyileşip senin gibi kaleci olacağım" diyordu.
Mektubunun sonunda, "Anneler çocuklarını bırakıp gitmezmiş, öyle dedi benim annem.
Melek anne de senin yanında" şeklindeki sözleri yıllardır kanayan yarama dokunmuştu.
***
Memleketlim Tolga, Trabzonspor'da yaptığı muhteşem çıkışla Beşiktaş'a transfer olmuştu.
Ama bu madalyonun bir yüzüydü.
Performansının yanında, bence transferde etkili olan bir başka neden daha vardı.
O da kanser hastası annesiydi.
Melek anne İstanbul'da tedavi görmeliydi.
Belki de asıl sebep buydu.
Tolga'nın annesi fazla yaşamadı.
Oğluyla birlikte rahat edeceği bir anda göçmüştü bu dünyadan.
Ana acısı yürek dağlar.
Tolga çok ağladı.
Her yerde ana sevgisi aynıdır ama bizim oralarda ana tadı bir başkadır sanki.
Candır, canandır, en büyük sevdadır ana…
Lösemi hastası küçük Yusuf'un tüyleri diken diken eden mektubu beni Of'a, anamla babamın yattığı portakal ağacının altına götürdü. Ağladım.
Yusuf için de dua ettim.
O mektup bana bir saatte dört mevsimi yaşattı.
Başka şeyler de duymuştum çünkü.
Üzüntüden önce ateş bastı beni, sonra şiddetli bir soğuk geldi.
Ardından sağanak yağmura tutuldum.
Sonunda lodos vurdu…
***
Sabri Uzun'u izlemiştim.
"Cemaatçiler kumpas kurarak terfi ediyor" demişti lafının bir yerinde…
Demek ki yaptıkları puştluk kadar köfte alıyordu Paralel ekip.
Sakarya'dan gelen habere ise isyan etmemek mümkün değildi.
Mekke'de kaldığı otelin mescidinde
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dua etmek isteyen
Ali İhsan Kılıç isimli vatandaş,
Paralel İhanet Çetesi tarafından dövülmüştü.
Sakarya Valisi
Hüseyin Avni Coş, Kılıç'ı evinde ziyaret etti. Çete,
mübarek topraklarda bile acımasızlığını gösteriyordu.
Erdoğan'a duayı bile çok gördü şerefsizler.
Bir yandan lösemi hastası Yusuf'un hüzün dolu mektubu, diğer yandan çetenin yaptığı bu itlik…
***
Vali Coş,
"Karıncanın bile incitilmemesi gereken o mübarek topraklarda şiddet içeren davranışlar, fevkalade üzücü.
Demokrasi, hak, hukuk konusunda ahkam kesenlerin ellerine fırsat geçtiğinde neler yapabilecekleri ortada" dedi.
Ulan çakallar…
Milletin adamı Erdoğan'a dua edilmesi nerenize dokundu bilmem ki!
Sizin canavardan farkınız nedir?