Yahu ne kitapsız adamlarsınız!
Yaşı küçük çocuğu, Cumhurbaşkanı'na zorla hakaret ettirir, sonra da 'tutukladınız' diye yaygara koparırsınız.
CHP İl Başkanı Mevlut Karpuz ile diğer yöneticiler Mustafa Yeniyol, Deniz İndibi Çelik bari Erdoğan'a küfür eden çocuğun arkasında durmayın.
Kemal Kılıçdaroğlu o çocuğu makamında ağırlayarak ödüllendirmesin.
Ama illa da CHP'nin kitapsızlığını tescil edeceksiniz değil mi?

Başka falsoları da var.
CHP'nin başı yandaş TV kurmak için, yardımcıları Bihlun Tamayligil, Gürsel Tekin ve Umut Oran ile birlikte Sheraton Maslak Otel'de bir araya geldi, CHP'li belediyelerden toplanan milyonlarca dolar, Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak'a teslim edildi.
Ama para ortada yok…
Hesap soran da yok!
Çok dürüstler ya!
Polis memuru Kenan Kumaş'ı şehit eden canlı bombayı, CHP "polis tarafından mağdur edilen öğrenci" olarak lanse etmişti.
Hatta Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu olayı 'insan hakları ihlali' olarak sunmuştu.
DHKP-C'li Fırat Özçelik, Berkin Elvan'ın intikamını almak için Dolmabahçe Sarayı önünde nöbet tutan polislere 'Berkin'in hesabını soracağız' diyerek bomba attı.
Polisimizin şehit edilmesini 'intikam' tamtamları çalarak kutluyordur vicdansızlar.
Siz nesiniz be!
CHP, Cumhuriyeti ortadan kaldırmaya çalışan Paralel yapı ile ittifak kurdu.
Bu ittifak Türkiye'ye 125 milyar dolar kaybettirdi.
Bu da yetmedi.
Bir de Paralel İhanet Çetesi'nin (P.İ.Ç.) Meclis'teki sesi oldular…
Bozuk plak gibi montaj kaset yayınlıyorlar.
2015 seçimlerine bu kafayla gidecekler.
Paralel Çete ile birlikte
halkın iradesini çalacaklar.
Bu kadar mı?
Kesinlikle değil…
Dedik ya bunların kitabı yok…
Hukuka da saygıları yok, Utanmadan adalet arıyorlar…
Cumhuriyeti kurduğunu iddia eden, her seferinde de Atatürk'ün askerleri olmakla övünen CHP ve MHP, çetenin kasetleriyle dizayn edildiğini ne çabuk unuttu.
Vicdansız Kemal!
17-25 Aralık darbe girişiminin hazırlayıcısı o polislerle Zekeriya Öz'ün birlikte hazırladığı fezlekede neler yazıldığını okudun mu?
Okuduysan eğer, Fezlekede yazılan 'dönemin başbakanı'
ifadesini görmüşsündür…
Bu ifadeyi beğendin mi?
Savcı Öz yaptığı usulsüzlükler yüzünden görevden alındı.
Kumpasçı polisler de görevi kötüye kullandıkları için şimdi hapisteler.
Bunları savunan adama, bu millet hiç memleketi teslim eder mi?
Ya Zafer Çağlayan'ın Özel Kalem Müdürü Onur'un ifadesini alan o Paralel zibidinin 'Sayın bakan' sözüne tepki olarak, 'Sayın bakan deme, Çağlayan de' diyerek bağırmasını nasıl buldun?
Ya, "Sayın bakan deme, nasılsa iki gün içinde hükümet gidecek' ifadelerini…
Okudun mu Kemal efendi!
17 ve 25 Aralık gerçeğini bu fezleke iyi anlatıyor.
Eğer isteseydi eski İçişleri Bakanı Muammer Güler çocuğunu
o polislerin elinden alamaz mıydı?
Bu fezlekeden Yüce Divan nasıl çıkardın Kemal efendi?
Sizin kitabınız varsa ben ne olayım.