Nüfus artış hızı ile kalkınma hızı arasında ilişki vardır.
Nüfus artışının olumlu sonuçları var.
Mesela üretim artar.
Vergi gelirleri de...
Mal ve hizmetlere talep çok olur.
Yeni endüstri dalları doğar.
İhra catta rekabet kolaylaşır.
Ama bizim genç nüfusumuz 1965'ten beri sürekli azalıyor.
Yani Türkiye giderek yaşlanıyor.
0-14 yaş grubu 1965'te nüfusun yüzde 41,9'unu oluştururken, 2013'te bu oran 24,58'e geriledi.
Genç ve dinamik nüfusuyla övünen Türkiye, son yıllarda hızla yaşlanmaya başladı.
65 yaş ve üstündeki kişilerin sayısı giderek artıyor.
Yapılmak istenen de buydu.
***
Yanılmıyorsam kürtajı
Kenan Evren serbest bıraktı.
Karar 24 Mayıs 1983'te başkanlık ettiği Milli Güvenlik Konseyi'nde
(MGK) kabul edildi.
Evren'in,
"Bu mesele de halloldu" şeklindeki sözleri hafızalardadır.
***
'Nüfus planlaması' adı altında yıllarca aldatıldık.
Avrupa Birliği ülkeleri, kendi nüfuslarını artırmak için çareler ararken biz hala yaşlılığı planlıyoruz.
Genç nüfusumuz azaldı.
Avrupa'da çocuk yapmayı özendirmek için promosyon yapan ülkeler var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan boşuna genç nüfus azalıyor diye çırpınmıyor…
Bazı angutlar onu,
"Yatak odamıza karışıyor" diye eleştiriyor…
Oysa rakamlar ortada.
Yaşlanıyoruz!
Bu gidişle çalışacak kimse bulamayacağız…
***
Erdoğan, geçenlerde katıldığı bir düğün töreninde
'en az üç çocuk' çağrısını yineleyerek,
"Bu ülkede yıllarca bir doğum kontrolü ihaneti yaptılar ve neslimizi kurutma yoluna gittiler" dedi.
Kızıl kıyamet koptu.
Yanlış mı dedi?
Erdoğan'ın adı geçince bazı şerefsizlerin kalemlerinden pislik akıyor.
Cumhurbaşkanı'nın bu temennisini kafasına göre yorumlayanlar da var.
Densizin biri de Erdoğan'ın doğum kontrolü yapanları hain ilan ettiğini iddia etti.
Halbuki mesele başka.
Nüfusumuz yaşlanıyor.
Bu hafife alınacak bir konu mu?