Bunlar nasıl Müslümandır?
Milletin mahremiyle ne işleri var?
Paralel İhanet Çetesi 17 ve 25 Aralık operasyonu öncesi siyasilerin, zengin işadamlarının yatak odasını bile izlemiş.
Uzmanlarına montajlatarak gerekli yerlere servis etmişler.
Böyle köşe döndüler, Böyle korkuttular.
Bir hoca milletin mahremini niçin gözetletir?

Selefi imam Usama El Kavsi'ye göre, bir erkeğin evlenmeye niyetli olduğu kadını evlenmeden önce röntgenlemesi caiz.
Yani imama göre normal.
Ama bu fetvadaki niyet ile P.İ.Ç.'lerinki bir değil.
Onlar röntgenlediklerine şantaj da yapıyor.
El Kavsi'nin bu fetvası kadın hakları savunucularını çıldırtmış ve "Bir kadını duş alırken izlemekteki erkeklik nerededir?" diye isyan etmişler.
Bunlar sapık!
Kafadan hasta bunlar.
Görüntülerin tehdit aracı olarak kullanılması ise insanlık dışı bir olay.
Yatak odasının, yani mahreminin kamera ile gözetlenmesini kim ister ki?
İnternet sitelerine düşen görüntüler, bu şerefsizlerin siyasiler ve işadamlarının evlerini BBG evine döndürdüğünün kanıtı.
Devleti de böyle dinlediler.
Paralel İhanet Çetesi ustaca kurulmuş bir örgüt.
Profesyonelce organize edilmiş.
Bir akıl hocası olmalı.
İsrail'e toz kondurmadıklarına göre arkalarında MOSSAD var
Yurt dışındaki Türk okulları da boşuna kurulmadı.
Adı duyulmamış ülkelere boşa gitmediler.
Mesela Güney Afrika'ya.
Orası altın zengini bir ülke.
Ananasların manası var.
Türkçe Olimpiyatları'yla örgüte legalite kazandırmak istedikleri de ortada.
Japon kıza, 'Leylim ley'i okutarak bizi tavladılar.
Işık evlerinde nice pırıl pırıl beyinler zehirlendi.
Devlet memuru olacak Paralelciler için sınav soruları çalındı, örgütün dershanelerine ve kolejlerine dağıtıldı.
Kimi komiser, kimi hakim, kimi de savcı oldu…
'Gölge adam' Ertuğrul Akbay'ın oğlu, Sözcü gazetesinin sahibi Burak Akbay bile Cemaat evlerinde yetişti.
Bunu gizlemesine bakmayın.
Paralel İhanet Çetesi P.İ.Ç., devletin imkanlarını kullanarak elde ettiği gizli çekimlerle zengin oldu.
Bu paralarla medya ve banka kurdu.
Okullar, dershaneler, kolejler ve üniversiteler de…
Plan kusursuz işliyordu.
Devleti yavaş yavaş ele geçireceklerdi.
Cumhuriyet, Zaman ve Sözcü'nün yalan ve provokatif haberleriyle Türkiye'yi bilerek kutuplaştırdılar.
Ama yolsuzluk maskesiyle gizlenmiş 17 ve 25 Aralık operasyonları onları ele verdi.
Para muslukları kesildi.
İtibar ve güç kaybettiler.
Dün 12 Eylül ihtilalinin 34. yıldönümüydü.
Cemaat'in palazlanmasını Kenan Evren sağladı.
Milletin yatak odasına girenler, ortalığı yakıp yıkanlar, yalan haberlerle halkı kışkırtanlar hep aynı kişilerdir.
Ama kurtulamayacaklar!