Dün üçüncü dalga ile gözaltına alınan darbeci polis Mehmet Akif Üner, kameralar önünde, 'Reza soytarısına darbe yapan amirim' diye bağırarak şov yaptı.
Üzerinde ise Türkçe ve İngilizce 'Sıfır' yazılı siyah bir tişört vardı.
Aklınca mesaj verdi.
Bu tişört bile 'örgüt' olduklarının bir kanıtı.
Daha önce de Hayati Başdağ kelepçeli ellerini havaya kaldırmış, "Hayatım boyunca haram lokma yemedim" diye bağırmıştı.
Ama binlerce kez taltif aldığı ortaya çıkınca yalan söylediği anlaşılmıştı.
***
Ali Fuat Yılmazer de
'Haram yemedik' demişti.
Ama adamın milyon dolarlık villası dudaklarımızı uçuklatmıştı.
'Haram lokma yemedik' bal gibi hikayeydi yani.
Deveyi tümden yutmuşlar.
Soytarı gibi rol yapmalarına bakmayın.
Ayrıca bu polisler devleti ve milleti
'yasa dışı' dinleyen birer casus.
Kim bilir kaç kişiyi özel hayatı üzerinden haraca bağladılar?
Allah bilir yine kaç insanı hayali suçla mahkum ettirip, ömürlerini çaldılar?
Buraya bir nokta koyalım…
***
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı
Hadi Salihoğlu, Pensilvanya ekibinin
'yolsuzluk' maskesi altında darbe girişiminde bulunduğunu açıkladı.
17 ve 25 Aralık operasyonlarında gözaltına alınan ve yolsuzluk yapmakla suçlananlar için de
'takipsizlik' kararı verildiğini belirtti.
Her şey düzmece çıktı.
Bunlar Başbakan'ın Haliç Kongre Merkezi'nde MİT Müsteşarı'yla yaptığı görüşmeyi kaydettiler.
Türkiye Cumhuriyeti hükümetini yıkmak için elinden geleni yaptılar.
Sahte evrak düzenlediler.
İdamlık suç işledi bu P.İ.Ç.'ler…
***
Suçları büyük!
Örgütün emriyle halkın seçtiği hükümetin başbakanına kelepçe takmak istediler.
Fezlekelerde Erdoğan için
"Dönemin Başbakan'ı" diye yazdılar.
Başarabilselerdi bakanlar kurulunu karakolda toplayacaklardı.
Amerika ve İsrail adına casusluk yaptılar.
Yani ülkeye ihanet ettiler.
Boşuna onlara
Paralel İhanet Çetesi (P.İ.Ç.) demedik.
***
Şimdi de 6 Mayıs 1972 tarihine dönelim.
Üç gencin asıldığı o kara güne…
Daha 25 yaşlarındaydılar.
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve
Yusuf Aslan…
Mahkeme üç fidanı 146'ya 1'den mahkum etti.
Yani darbe yapmak, Anayasayı ihlal, parlamentoyu kapatmak iddiasıyla yargılandılar.
Sonunda Gezmiş, İnan ve Aslan'ı astılar…
Paralel polislerin suçu Deniz Gezmiş ve arkadaşlarından daha ağır.
Eğer yasa değişmemiş olsaydı şimdi o polisler ve savcılar da idamla yargılanacaktı.
***
Hazır Deniz Gezmiş ve arkadaşlarından söz etmişken CHP'nin başına gelmek için takla atan Türkiye Barolar Birliği Başkanı
Metin Fezioğlu'nun dedesi
Turhan Feyzioğlu da üç fidanın idamı için
'Evet' oyu vermişti.
Bu olay hatırlatıldığında sinirlenen Metin efendi, soru soran gazeteciye
'sen faşistsin' dedi…
Ne demokratlar değil mi?
Neyse, neyse...