Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladı.
Türkiye'de ve dünyada yer yerinden oynadı…
Türkiye'nin büyümesinden yana olanlar sevindi.
Ama sevinmeyenler de oldu…
Onlar Türkiye'nin yerinde saymasını, sömürülmesini isteyenlerdi.
Erdoğan'ın adaylığına bu yüzden kızdılar.

AMK'nın Sözcü'sü, şerefsizlik saçan bir sayfa ile Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığını duyurdu.
Başbakan'ın fotosunu ters bastı.
Saygısızlık yaptı.
Hainlik ve puştluk dolu bir sayfaydı…
Köşelerini sözde demokratların tuttuğu paçavra büyük seviyesizlik yaptı.

Cemaat'in ünlü yazarı Hüseyin Gülerce Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 'Hayırlı olsun' dedi.
Ardından da "Ben de oyumla kendisini destekleyeceğim" diyerek Cemaat'e meydan okudu.
İnşallah samimidir.

Hem vefasız hem ikiyüzlü Hakan Şükür'e gelince...
Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayı olmasına tepkisini attığı aşağılık tweetlerle dışa vurdu.
Utanmadan ve Allah'tan korkmadan Başbakan'a hırsız dedi.
Dinimizi de istismar etti.
Nefretimi azdırdı. İdris tenekesi de öyle…

Radikal yazarı Özgür Mumcu isimli lavuk da Başbakan Erdoğan'ın Fatiha Suresi'ni okumasını, dua etmesini yorumlarken dinden çıktı.
İmansız, konuşmanın Fatiha ile bitmesine taktı.
Erdoğan için (haşa) "Galiba Allah'ı seçmen zannediyor" dedi.
Haddini aştı çakal.

Başbakan Erdoğan konuşma yaparken milletin büyük bölümü sevinç gözyaşları akıttı.
Hele o hatırası, yolda, evde, kahvehanede olanların duygularını doruğa çıkardı.
1994 yılında yerel seçimler için gece gündüz çalıştığı sırada fakir bir semtte 7-8 yaşlarında bir kız çocuğunun gözlerini hatırladı yine.

Küçük kız elindekini Erdoğan'a uzatırken, "Annem dedi ki bizi unutmasın."
Mendilin içinde iki bilezik vardı.
Küçük kız kolundaki oyuncak bileziği de Erdoğan'a vermişti.
O çocuğun bakışlarını ne Pınarhisar'da ne Başbakanlık döneminde unutabildi Erdoğan.
Attığı her imzada o bakışlar karşısındaydı.
"Siyaseti bu masumlar için yaptık" dedi.

Gezi ve 17 Aralık süreçlerinde hükümeti yıkmak için sinsi yayınlar yapan Hürriyet, önceki günkü başyazısında seçim sürecinde tarafsız kalacağından bahsetmeye başladı.
Sürekli CHP ve MHP'nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu parlatan gazetenin 'tarafsızlık' iddiası tabii ki sahteydi.
Hatta komikti. Aydın Doğan'ın Hürriyet'i, Cumhurbaşkanını da hizaya çekmeye kalkıştı.
Ukalalık yaptı.

Haşhaşiler kudurdu.
Twitter'da saldırdıkça tokadı yediler.
'Tokat manyağı' oldular.
Hele kovulan Mahir Zeynalov isimli hain…
CHP'li Barış Yarkadaş da Erdoğan'ın ilk mitingini Samsun'dan başlatmasına delirdi.
Ayıp etmiş Erdoğan(!) Fox TV'nin gomonisti Fatih Portakal da Erdoğan'a oy vermeyecekmiş…
Verme ulan.
O da kudurmuş…
Gözlerine iyi bakın, Ekrana da yanaşmayın, Bence o kanalı hiç açmayın…
Ne olur ne olmaz.

İti kopuğu, çakalı, hırsızı, haini, puştu, avantacısı...
Hepsi yolun sonuna geldiklerini anladı çıldırıyor.
Daha çok kuduracaklar.