Çakallar ulumayı kesmez…
Kiminin sesi öyle, kimininki de böyle çıkar…
Memleketten bilirim, Uluma mevsimi gelince sabahlara kadar havlamayla uluma arası garip ve ürkütücü bağrışlarıyla kimseyi uyutmazlardı… Bahar ve yaz gelince daha da azardı şerefsizler.
Çocuklar ağlayarak uyanır, bir daha da uyumazdı.
Çakal çakallığını bırakmaz.
Ürkütücü sesi gecenin karasını parçalayarak kulaklara düşer.
***
Çakallar
sinir bozucudur…
Çakal huylular kurnazdır,
Yalancıdır, Düzencidir, Namerttir, Aşağılıktır, Huysuzdur, Vurducu kırdıcıdır, Görgüsüzdür.
Her türlü kurnazlığı mubah sayarlar.
***
Çakallar için dost, arkadaş, tanıdık, vefa, sadakat, bağlılık gibi kavramlar bir anlam ifade etmez.
Bu kavramların içeriklerini, biçimlerini birbirine karıştırırlar.
Yakın gibi görünmelerine rağmen asla dost olmazlar.
Onların tek kuralı çıkarlarıdır…
***
Çakallar, nimet artıran değil, tüketendir.
Yararlı şeyleri korumazlar.
Mevcudu tüketirler.
Hakları olmayanı elde etmenin, yani çalmanın yolunu ararlar.
Açgözlüdürler.
Birbirlerini iyi tanıyıp aynı dili konuşur, aynı telden çalarlar.
Sorumluluk almaktan kaçarlar.
Köroğlu olmak yerine onun kâhyası olmayı tercih ederler.
Güçlü olanın yanında gözüküp, düşmanlarına aba altından sopa gösterirler.
Puşt ve haindirler…
***
Çakallığı tarif ettikten sonra yazacaklarım bazılarının zülfüyârine dokunacaktır.
Çakallar gocunacak.
Ne yapayım…
Özellikle bir kişi için söylenen sözler değil bunlar.
Hepimizin çevresinde dolaşan it görünümlü çakal sürüsü yok mu?
Var…
Peki,
Cemaat'in içinde?
Hem de sürü sürü…
***
Emekli İstanbul İstihbarat Şube Müdürü
Ali Fuat Yılmazer çakalın biridir mesela. Çakallığı
ile Türkiye'nin yakın dönemine damga vuran davaların da konuşulan ismidir.
Adam çakallığı bırakmıyor…
Huy teneşirde çıkar derler ya…
Başbakanla görüşmüş…
Yalancının...
Sen kimsin ki Başbakan seni muhatap alacak!
Seni gidi Haşhaşi seni.
***
Emekli Orgeneral İlker
Başbuğ' un
"Bu kumpası kuranlar ortada. İşte Zekeriya Öz ve
Ali Fuat Yılmazer" sözleri boş değildi.
Bu laflar Ali efendiyi kudurttu…
Twitter'dan herkesi kalayladı.
Yok Başbakan kendisinden ricacı olmuş da yok şu yok bu…
Hadi oradan Yezid!
***
Ağustos yaklaştı. Çakallar
bağırmaya başladı.
Ağızları salya dolu.
Belli kudurmuşlar.
Etrafa saldırıyorlar…
Başbakan'ın çocuklarına ve ailesine etmedikleri laf kalmadı, Seviyesiz itler azdı.
Şu Cumhurbaşkanlığı seçimi hayırlısıyla bir bitse de seslerinden kurtulsak.
***
Seçim öncesi Ekmeleddin'e destek veren
Cumhuriyet, Durdu'nun
Yurt'u, İP'çi
Aydınlık, Aydın Doğan'ın
Hürriyet'i, Başbakan'a iftira atmakta kendini aştı.
'Kumpas'çıların kralı Zaman'ın GYY'si
Dumanlı Ekrem popo korkusundan uykusuz geceler geçiriyor.
Masum ayaklarına yatıyor.
Derdine çare arıyor.
Hele
AMK'nın Sözcü'sü,
Hele o…
Yani Kılıçdaroğlu'nun çakalı Sözcü, hergün Başbakan'a küfür ve hakarette sınır tanımıyor artık…