Başkaları gibi twitim mivitim yok…
Ama adıma açılmış sahte bir hesap var.
Onu da polise bildirdim.
Karanlık odacının köşesinde gördüm AK Parti eski milletvekili Feyzi İşbaşaran'a ait o çirkin twitleri…
Haliyle tepem attı.
Kalleş herif! Üstelik
bu ilk vukuatı da değil…
***
Feyzi İşbaşaran'ın kartvizitinde
'Siyasetçi ve işadamı' yazar.
Doğrusu
'İftiracı ve
küfürbaz' olmalıydı…
19. Dönem Anavatan Partisi'nden,
23. Dönem de
AK Parti'den İstanbul mebusu olmuş…
Milletvekili olmuş ama ne yazık ki adam olamamış.
Bakın neden.
***
Sarhoş yakalandığı polise ana avrat dümdüz gitmiş.
Bu gerekçeyle de partisinden kovulmuş. Şimdi
intikam alıyor.
Kin kusuyor ahlaksız.
Başbakan Özal'ın Özel Kalem Müdürlüğünü, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığını da yapmış ama ne fayda!
***
Bir keresinde
"Erdoğan hastanede" diye yazmıştı Twitter'da.
'Bilgi sağlamdır' demişti üstelik.
Ama yalan çıkmıştı.
Hem agresif, Hem de şımarık…
Kafası kıyak bir halde arabasıyla Ankara'da fink atarken yakalanmıştı polise.
Kızarmış suratıyla trafikçiye küfrederken çekilmiş görüntülerini izlemiştim.
Onları Başbakan da izlemiş.
Ondan sonra şutlandı partiden.
Özür dileyeceği yerde televizyonlara çıkıp
"Poliste çete var" diyerek suçunu örtmeye çalışmıştı sonra.
***
Belli ki
'kovulmasının' kuyruk acısı hala geçmemiş.
Erdoğan ve ailesine hakaret üstüne hakaret yağdırıyor şimdi.
Aklınca yazdığı twitlerle Başbakan'ı köşeye sıkıştıracak.
Yok evinde bir milyar dolar varmış, Yok Petrus şarabı içiyorlarmış.
Yok Aliye Rona'ymış falan filan…
***
Delikanlı adam kızdığı kişinin eşi ve çocukları hakkında konuşmaz.
Bunun ise yapmadığı dedikodu kalmadı.
Yüzü gibi yüreği de kararmış vicdansızın.
Başbakan Erdoğan'a zehirini de şu sözlerle akıttı:
"Benim açık görüşüm.
Bu diktatör öldürülmeli.
Dünya bir Hitler'i daha yaşamamalı.
Bu dünya için korkunç olur.
Kendisi çekilsin.
'Polise emri ben verdim'
deyip halkının kanını döken biri cumhurbaşkanı olamaz!
Olursa, aşağılanır, indirilir! Kan dökülür!" İnsanlığı bu kadar işte.
***
Küfürbazın teki, Ağzı pis.
Nefret kusuyor.
Bu sözlere verilecek elbette katmerli bir cevabım vardır…
'Ulan senin…'
diye başlayan.
Ama en iyisi, onu Allah'a havale etmek.