Şu korkunç tezgaha bakın.
O savcı Başbakan'ı hapse atacak 'fezleke'yi meğer 7 Şubat 2012'den önce hazırlamış.
Savcı Erdoğan'a hayali suç yaratmış.
Ama biz bunu yeni öğreniyoruz.

***
Vatan hainliği değilse bu nedir?
Ey başı Dumanlı Ekrem…
Ey Taha Akyol, Ey AMK'nın Sözcü' sünün yazar-çizer takımı…
Emin Çölaşan, Köpekçi Bekir, Uğur Dündar...
Ey Aydın Doğan…
Ey Ertuğrul Özkök.
CHP ve MHP'nin başındakiler!..
Sözüm size…
Vallahi hepiniz 'Yüce Divan'lıksınız! İşte'darbe'nin belgesi.
İki yıl önceki MİT krizinin de sırrı.
Hakan Fidan'ı ifadeye çağıran dönemin Ankara Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen'in kirli tezgâhı şimdi anlaşıldı.
***
Dosya çekmecedeydi.
Kilidi savcı Murat Esen açtı.
Başbakan Erdoğan, 7 Şubat MİT krizine, Gezi'ye, 17 ve 25 Aralık tezgahlarına boşuna 'darbe' demedi.
CE HA PE ile ME HA PE ise paralelin kirli tezgahıyla milletten oy istedi.
Hem de utanmadan.
Darbe olsun istediler. Savcı Görüşen'in kilitli çekmecesinden çıkan uyduruk suçlarla dolu fezlekenin bir numaralı sanığı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dı.
İkinci sanık MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Üçüncüsü ise Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay…

***

F tipi savcı üçüne de 'vatana ihanet' suçu isnat etti.
Ne zaman?
İki yıl önce…
Erdoğan için, 'dönemin başbakanı' yazdı.
Adam resmen darbe planlamış!
17 ve 25 Aralık operasyonları başarılı olsaydı senaryo devreye sokulacaktı.
Erdoğan, Fidan ve Atalay ile birlikte birçok bakan ve bürokrat da tutuklanacaktı.
***
Paralel yapının polisi ve savcılarının buna benzer birçok gizli fezleke hazırladığı anlaşıldı.
Önceden hazırlanan fezlekelerde 'dönemin devrik başbakanı' ifadesi kullanılmasına dikkat edin.
Bu vahim durum karşısında susan şeytan değil de nedir?
***
Vatana kim ihanet etti?
Söyleyin bakalım…
Kim?
Savcı mı yoksa...
Başbakan hasta…
Ameliyat olacak…
'Narkoz' verileceği sırada savcı Görüşen, Hakan Fidan'ı ifadeye çağırıyor…
Niyeti MİT Müsteşarı'nı tutuklamak.
Ardından da Erdoğan'ı…
Haince oyunu Erdoğan bozdu.
Ameliyatını erteledi… İkinci hamle aralık ayında geldi.
O da tutmadı…
Tutsaydı Türkiye uçuruma düşecekti.
Peki ne yaptı Erdoğan?
'Delilik.' Biz deli adamları severiz. Kanal İstanbul'u, 3. Havaalanını, Marmaray'ı, Metroyu, Üçüncü köprüyü, Hızlı treni, Nükleer santrali, Duble yolları, Kendi uçağımızı, Milli helikopteri, Milli tankımızı, Uydumuzu yaptık. Adama 'deli' dediler.
Keşke daha deli olsa. Ömrün de boyun gibi ' uzun' olsun ey güzel adam…