Başbakan'ın inancına azmine, millet sevdasına hastayım…
Sesi kısıldı, yine durmadı…
Gitmediği yer çok azdır…
Çalışmasının karşılığını da aldı…
Rakipleri ise nal topladı…
Böyle bir lidere layık olmayanlar da oldu tabii…
Örnek Adana.
Elbette hepsi değil.

O rakipler ki, Ne kadar yalan, Ne kadar iftira, Ne kadar pislik, Ne kadar tezgâh varsa seçim sürecinde hepsini yaptılar…
Montajlar ve dublajlarla onu yıkmak istediler.

İçeriden, dışarıdan ve partisinden bile 'yıkım' kampanyasına katılanlar oldu.
Cemaat resmen savaş açtı…
Ama o tek başınaydı.
Boşuna 'Kurtuluş Savaşı' demedi yani.

Dünyaya karşı tek başına savaştı.
Bu yüzden benim gibi milyonların da kahramanıdır Erdoğan.
Delikanlı adamdır, Merttir, Sözünün eridir…
Kıvırmaz…
Dava ve hizmet adamıdır…

Ya teşkilatı?..
Gördüm, çoğu yattı.
Adana'dakiler yeterince çalışmadı.
Başbakan ölümüne çalışırken onlar uyudu.
Ve hep sustular…
Ne açıkları varsa Cemaat'ten korktular.
Bazı belediye başkanları Cemaat'e servet akıttı.
Şimdi araziye uydular…
Belki de Pensilvanya'dırlar.

AK Parti Adana mebusu Ali Küçükaydın, seçimin kaybından Vali Hüseyin Avni Coş'u sorumlu tuttu…
Hem de yüzü kızarmadan.
Sordum. 'Sen ne yaptın?'
'Nerede çalıştın?'
Sustu.
Meğer oy bile kullanmadı.
"MHP için çalıştı" diyenler de var.
Kendi ilçesini boşa kaybetmedi anlaşılan.

Adana seçimine itiraz yapıldı.
YSK da itirazı reddetti.
Eder tabii…
Abdullah Torun'la yaptığımız konuşma aklımda…
"Yüzde 40'la geleceğim" demişti…
"İşi sıkı tutmak lazım" diyecek oldum.
İtiraz etti: "
Görürsün" dedi…
Ne olduğunu gördük.

AK Parti Adana teşkilatı sandıklara da sahip değildi.
Oysa Başbakan "Sandığa sahip çıkın" diye bas bas ne çok bağırmıştı.
Örneğin Ziyapaşa Ortaokulu, 80.Yıl gibi birçok sandıkta AK Parti'nin müşahidi yoktu.
19 Mayıs Anadolu Lisesi'nde Atilla U. isimli şahıs annesine bahçede oy kullandırdı.
İtiraz eden çıkmadı!
Seyhan 1. Bölge 1363 No'lu sandık başkanı 40 kişiye meclis üyesi oy pusulası vermedi.
Belediye evleri İMKB okulunda CHP'liler propaganda yaptı.
Her yer böylesine bomboştu işte.

Sandıklarda AK Partili müşahitler mumla aranırken, etraf MHP'lilerle doluydu.
Adamlar asker gibi nöbet beklediler.
Bir ilçe seçim kurulu başkanı, Hüseyin Sözlü'ye "Ben eski ocak başkanıyım" diye şirinlik yaptı.
Bunu bile seyrettiler.

Bu kadar aymazlıktan sonra beyler YSK'ya itiraz etmiş.
İyi et, et de…
Reddedileceğini bile bile niye…
Bu seçimde de adam gibi adam, dava ve millet sevdalısı Başbakan Erdoğan'a layık olmayanlar çıktı.
Adeta MHP'ye çalıştılar.
Cemaat'e çalışanlar oldu.
Bir yanda sesi kısılıncaya kadar bağıran, koşan bir lider, diğer yanda uyuyanlar.
Ve yenilginin faturasını Vali Hüseyin Avni Coş'a kesen Ali Küçükaydın gibi vekiller.
Eğer o vali olmasaydı, Paralel'in MİT TIR'larına yaptığı operasyona kim 'dur' diyebilirdi?
Dava adamlığı başka şeydir vesselam.