Seçim sonuçları, 'darbecileri' çok sarsmış.
Serseme döndü adamlar…
Resmen kafayı yediler.
O kadar ki, Vatandaşa küfrediyorlar.
Kudurdular.
Sadece malum yazarlar değil, Hezimete uğrayan CHP'de aynı durumda…
Ne demişti Gürsel Tekin: "AK Partiye oy verecek insanların aklından şüphe duyarım." Eminim şimdi daha ağır laflar ediyordur…

Aşk adamı Can Dündar, AK Parti'ye oy verenleri, holograma bakıp uyuyan kölelere benzetti…
Geçmişte AK Partili seçmene 'Bidon kafalı' diyen Yılmaz Özdil de partisinin hezimete uğramasına çok içerledi.
Ve Türkiye'ye çağ atlatan AK Parti'yi sigaraya benzeterek 'zararlı madde' gibi gösterdi. Aydın Doğan'ın kadın leşkerlerinden Şirin
Payzın'ın
Twitter'da yaptığı garip yorumlara da şaştım.
Payzın, "Erzurum'un Karayazı ilçesi köylerinde jandarma evleri dolaşıp AKP'ye oy vermedikleri takdirde halkı sürgünle tehdit etti. Halk ayakta..." dedi.
Ne alaka değil mi?! Milliyet yazarı Pelin Batu, İktidar partisine oy verenleri 'küçük hesap yapmakla' suçladı.
Hızını alamayınca da AK Partili seçmene 'aptal', 'parazit' ve 'hain' diyerek hakaret etti. Hürriyet'in açık mert korkusuz yazarı Ayşe Arman da seçmeni aşağıladı.
Okuma yazma bilmeyen seçmenlerin ne yapacağını bilmediğini yazdı…
"Kime oy veriyor onlar?" diye sordu. Ayşe Arman, Ertuğrul Özkök'ün Hürriyet Ankara Temsilciliği döneminde sekreteriydi.
Yani sekreterlikten, yazarlığa terfisini Özkök sağladı!
Sonra yazdıklarıyla 'ahlak' kavramını sıfırladı.
Kadınlığa ait 'mahremi' topluma açtı.
Giderek arsızlaştı… Müzminlerden Emin efendi, "Yıkılmadık, ayaktayız" diyor hala.
Sonra da "Durmak yok savaşa devam"…
Sandıkta elde edemediklerini, yolları savaş alanına çevirerek almanın peşinde köftehor… Tüm şer güçler bir oldu.
Muhalefet ve Cemaat, AK Parti'ye karşı birleşti.
Bazı yerlerde CHP'ye Bazılarında MHP'ye yüklendiler…
Tuzaklar, pusular, iftiralar, puştluklar gırla gitti.
Olmadı yine beceremediler…
Uğur Dündar, Köpekçi Bekir, Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan, Mehmet Altan, Şahin Alpay, Emre Uslu, Mehmet Baransu, Tuncay Opçin ve Koray Çalışkan'ın güçleri Erdoğan'a yetmedi. O kadar çok yalan söylediler, O kadar çok iftira attılar, O kadar çok hak yediler ki, Kalplerindeki karalık yüzlerine vurdu.
Tuzak kurdular, Komplo hazırladılar, Yalan yazdılar…
Olmadı, olmadı, olmadı.
Nasıl kudurmasınlar şimdi…
Hazımsız gestapolar.