Niye bilmem, oldum olası Mustafa Sarıgül'e ısınamadım.
Onu samimi görmüyorum.
Yüzünden riya akıyor sanki.
Bana öyle geliyor…
Yakın dostlarının anlattıklarından mı etkilendim bilmem.
Onunla ilgili güzel bir şey duymadım ki.
Baykal'a karşı aday olduğu kongrede hırçındı.
Ondan da etkilenmiş olabilirim…
Yani kafamda güzel bir Sarıgül portresi yok.

Benim düşüncem değil, Çoğunluğun ne dediği önemli.
Benim böyle düşünüyorum ama Aydın Doğan Sarıgül'ü çok seviyor.
Yaptıklarına bakın.
Kafa yıkayan bir kampanya başlattı.
Sarıgül boşuna Ayşe Arman'a, "Fırlamaya hazır tay gibiyim!" demiyor yani…
Gerçekten tay gibi mübarek…
Bu günler için az uğraşmadı ki...

"Bekliyorum, çapkınlık kasetlerimi çıkarsınlar" diyor…
O kadar eminmiş demek!
Acaba öyle mi?
Yoksa önden kesme durumları mı bu cevap?
Pek anlayamadık da!
Sarıgül, CHP'nin hakkında hazırladığı yolsuzluk raporuna da 'düzmece' diyor.
Düzmece ha!..
Bir parti, kendi belediye başkanına niye 'düzmece' rapor hazırlasın ki?
Başka parti olsa neyse.
Hem bu tezgahı CHP milletvekilleri mi tertipledi?
O zaman durum daha da vahim, Hakikaten CHP milletvekilleri 'düzmece' rapor hazırlıyorsa yandık!

Sarıgül, Ayşe Arman'a tuvaleti olmayan tek göz bir evde büyüdüğünü, babasının kapıcı, annesinin hacı olduğu sözlerini de yapay buldum.
Adam siyasetin kurdu olmuş, ona nasıl inanayım ki?
Baksanıza İPSOS sayesinde Kemal abinin elini kolunu nasıl bağlamış.

Sarıgül, Hüsamettin Özkan'ı hayat hocası olarak görüyor, sözünden çıkmıyor.
Şöyle demiş Sarıgül;
"Hüsamettin Özkan, başhocam.
Onunla konuşmadan hiçbir iş yapmam. Bana bir şey dediği zaman da 'Neden, niçin' diye soru sormam.
Bilirim ki o benim için doğru söyler…"
Bak buna inanırım işte.
Beykoz Konakları'nda alınan kararların gücünü gördük.

Hüsamettin Özkan eski tüfektir.
Sessiz durmaz.
Daha önce de yazdım, Adana'da gizli bir toplantıya katılmıştı…
Süleyman Demirel, Aytaç Yalman Paşa, Bedrettin Dalan, Aytaç Durak ve Aydın Doğan ile birlikte Kurmel'lerin çiftliğinde bir araya gelmişlerdi… Neler konuşulduğunu öğrenemedim.
Ama o günlerin gündemi Cumhurbaşkanlığı seçimiydi…
Güya Aytaç Durak da Cumhurbaşkanı olacaktı…

Neyse gelelim esas mevzuya…
Başbakan Erdoğan 2011'de ki Yozgat mitinginde Demirel ile ilgili olarak, 'Otur oturduğun yerde, ne işin var böyle gazete gazete dolaşıyorsun?
Otur. Otur da bey zannetsinler yahu. Hala rahat durmuyorsun, 87 yaşında hala ortalığı karıştırıyorsun' demişti.

43 yıldır tanıdığım Demirel durmaz…
Durmadığı için 6 defa gidip 7 defa gelmiştir ya…
Kolay pes etmez yani!
İşte şimdi de durmuyor…
Demirel'in Hataylı bazı muhtarları telefonla arayarak CHP'ye destek istediğini duydum.
Söyleyen bir değil, birçok kişi…
Ama 'kanıtla' derseniz kanıtlayamam.
Çünkü adamlar 'inkar' edebilir…
Deşifre olmak istemiyorlar.
Gördünüz, 90'a merdiven dayamış Demirel'i...
Eski can düşmanı için nasıl da çalışıyor…
Siyaset böyle bir şey demek ki.