Başbakan 16 saat onlarla konuştu…
Dedi ki:
Mahkeme lehte karar verse bile yine halka soracağım.
Sonra, "Mesajınızı aldım" dedi.
Yine dedi ki:
Artık eylemi sonlandırın.
Süre kısıtlaması yapmadı.
Gelen heyetleri sabırla dinledi İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da öyle yaptı.
Sonra da, "Burnuma pis kokular geliyor, bitsin bu iş artık" dedi.
***
Hava yumuşamıştı…
Herkes sevinmişti.
"Eylem biter" dedik…
Sonra o açıklama geldi:
Ağaçlar için başlayan direnişimiz, Gezi Parkı sınırlarını aştı. AK Parti iktidarına karşı birikmiş öfkeyle buluştu. Eyleme devam.
Ardından ültimatom gibi istekleri sıralandı.
"Valiyi görevden al."
"Kanal İstanbul'u iptal et."
"Köprüyü ve havaalanını da."
***
Müzakerenin bir usulü vardır.
Başbakan verdiği sözü tutar.
Başbakan'a söz vereceksin, Sonra aksini yapacaksın, Var mı böyle bir şey?
***
Bunu beklemiyorduk…
Güya orada sembolik bir çadır kalacaktı…
Öyle olmadı…
Mehmet Ali Alabora'nın dediği oldu…
Nasıl da kışkırtmıştı…
"Mesele Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı hadi gel" diye.
Fazıl Say, hasta olduğu için Almanlar yerine kalkışmalarda kullandıkları Davide Martello'yu gönderdi…
Müzik evrensel ya…
Asıl niyeti gizler.
Uyanıklığa bak.
***
8 Alman vakfı protestoların bitmemesi için eylemcilere kol kanat gerdi.
Tıpkı diğer terör örgütlerine yaptıkları gibi.
Malum zincir marketler erzak dolu kamyonlarını Taksim'e taşıdı.
Alkol Efes'ten geldi.
Profesyonel reklam şirketleri eyleme acayip destek verdi.
Güzel yürekleri kışkırtmak için her türlü kurgu yapıldı.
Bu tarz filmlerle sosyal medya dolduruldu.
Gezi'de aktif rol alan holdinglerle özel üniversitelere parayı
Kadife ve
Turuncu Devrimlerin mimarı olan
George Soros verdi.
***
Doğrusu güzel oynadılar.
Mesela ilk gün Toma'nın altına kendini atan kişi uyuşturucu satıcısı
Furkan E. çıktı.
O şimdi gözaltında.
Polise taş atarken görüntülenen sapanlı kadının da DHKP-C'li olduğu belli oldu.
Polis
Sivaslı Emine'yi şimdi her yerde arıyor.
***
Ülkeyi buhrana sürükleyenler Bu işin altında kalacaktır.
Gezi Parkı düşmanlar için ideal bir fırsat oldu…
CNN İnt, Taksim'e 8 saat, Başbakan'a ise 8 saniye yer verdi.
Dikkat çekici değil mi?
Şiddetsiz eylem tamam…
Ama yakıp yıkmakla bir yere varılmaz.
Doğru, demokrasi sandık değil ama onu da yok saymak mümkün değil ki.
Oyuna gelmeyelim.
Bu memleket hepimizin…
Bunu unutmayalım.