Gördünüz değil mi dün Taksim'de olanları…
'Kardeşlik' çağrısına rağmen, molotoflarla yakılan polisleri de gördünüz.
Hani çevreciydi bunlar…
Oysa polis, 'Kurtarılmış bölge' havası estirilen Taksim'e küfürlü afişleri indirmek için girmişti. Gezi'ye müdahale için değil.
Ama provokatörler taş, şişe ve molotof kokteylleriyle polisi engellemeye çalıştı.
Demek ki bayağı hazırlıklıymışlar.
***
Yakılmak istenen polisimize, CHP'li milletvekilleri
Süheyl Batum,
Ali Demirçalı,
Hüseyin Aygün, Levent Gök,
Alaattin Yüksel ve
Turgay Develi demediğini bırakmamıştı…
Meğer amaçları polisi oradan uzak tutmak, teröriste ve vandallara yol vermekmiş.
***
Süheyl Batum efendi polise
"Çocuklarımızı ak itlere dövdürtmeyiz" dedi.
Batum'un
'çocuklarımız' dediklerinin kimler olduğu dün belli oldu.
Türk polisine
'AK it' demesini en hafif ifadeyle, yakışmadı.
CHP Ankara Milletvekili
Levent Gök utanmadan ve arlanmadan güvenlik güçleremize,
"Sizin ananızı s... eşekoğlu eşekler" nasıl diyebildi anlayabilmiş değilim.
Adam polisimizin anasına sövdü be!
O polis bizim çocuğumuz değil mi?
Ayıp ayıp...
***
Vicdansız CHP'li
Hüseyin Aygün de, Adana'da şehit olan komiser için,
"Rahat uyu Abdullah Cömert intikamın alındı" dedi.
CHP İzmir Milletvekili
Alaattin Yüksel ise
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a küfrettikleri iddia edilen gençlere para dağıtmış.
Doğruysa çok aşağılık bir iş yapmış.
CHP'li Ali Demirçalı polisin arabasında keleş bulunduğunu iddia etmiş, CHP'li
Turgay Develi de Adana'daki eylemlerin içinde yer almış.
Sonra da, Meclis'te polisi eleştirmişti.
***
CHP'nin sokak eylemlerine verdiği bu destekle, iktidar umutlarını yakıp yıkmakta aradıkları anlaşılıyor.
Aynı CHP'liler, şehitlerimiz ve Reyhanlı'da hayatını kaybeden 52 kişi için niye sokağa çıkmadı merak ediyorum.
***
Adanahaber.com yazarı Hüseyin Bayrak bir yazısında, Adana'daki 'Gezi' eylemine katılanların profilini şöyle değerlendirdi, "Eylemleri planlayıp finanse eden burjuva sınıfıdır.
Onların tuzları kuru, faizden geçinen, 1 koyup 3 alan kesimdir…
Adana eylemlerinin sadece Atatürk Caddesi, Ziyapaşa Bulvarı, Gazipaşa Bulvarı, Turgut Özal ve Süleyman Demirel Bulvarlarında olması bunun göstergesidir.
Zengin ve elit kesim eylemde varoşlarda ise yaprak kımıldamıyor."
***
Attığı twetlerle olayların fitilini ateşleyen
Mehmet Ali Alabora isimli kışkırtıcı Yeni Şafak'ın haberi üzerine panikledi…
Tehdit alıyormuş.
Ülkeyi karıştır sonra
'tehdit edildim' de.
Oh ne ala...
Başbakan Erdoğan dört büyük gruptan oluşan
'anarşi' lobisini tespit etti…
Mesela malum bankanın genel müdürü utanmadan
'Ben de çapulcuyum' demişti.
Gördüğünüz gibi Kan emiciler ülkeyi çatışma ortamına sokup istikrarı ve barışı bozmak istedi…
Ama arzuları gerçekleşmeyince şimdi de etekleri tutuştu.