Hey eylemci arkadaş, Tabii ki eylem yapma hakkın var.
Ama niye kırıp, döküyorsun…
Demokratik hakkını başkasını rahatsız edecek şekilde niye kullanıyorsun?
Başkalarının hakkı, hukuku umurunda değil mi yoksa?
***
Üç gecedir neler yaşandı biliyor musun?
Sabaha kadar çalınan kornalar, arabaların eksoz gürültüleri, hem hastaları perişan etti, hem de bebekleri uyutmadı.
Buna hakkın var mıydı?
***
Gece yarısı bağırıp çağıranlar, Keşke dinlenmeye çalışan on binleri de düşünebilseydi.
Keşke bebeleri korkutmasalardı.
Keşke hastaları rahatsız etmeselerdi.
Kapatılan yollar yüzünden hastaneye ulaşamayanlar da düşünülseydi keşke.
Hani demokrattınız?
Hani herkesin hukukuna saygılıydınız?
Gözleriniz kör, Kulağınız sağır mı oldu?
Ne oldu size böyle?
***
Ya siz, onların arasına karışan zorbalar; Durağımı niye parçaladınız?
Dükkanımın cam ve çerçevesini niye indirdiniz?
Kırılan camları nasıl taktıracağım şimdi?
Parasını kim ödeyecek?
Garibanın arabasını niye yaktınız?
Ne istediniz ATM'lerden, billboardlardan?
Ve kamu malından?
Resmi binaları yaktınız.
Caddelerdeki ağaçları da…
Ne bu şiddet, bu celal?
Eylem bu mudur yani?
***
Sen eylemci arkadaş, Sosyal medyadaki yalanlara nasıl inandın?
Hem hani mesele
Gezi Parkı'ndaki ağaçlardı?
Hani çevreciydin?
***
Al bayrağımızı eline alan herkesi bizden mi sandınız yoksa…
Trafik lambalarını nasıl kırdılar görmediniz mi?
Bizim kaldırımı söktüler.
Çevreyi yakıp yıktılar.
Lastik sesleriyle gece inim inim inledi.
On binler hiç uyumadı.
Yanıbaşınızdaki vandalları görmediniz mi?
***
Vurup kırarak hak aranır mı?
Polis fazla güç kullandı, gaz sıktı.
Tamam da…
Ama siz de durmadınız ki?
Bina tepesine çıkıp, kaldırım taşlarını onlara attınız…
Her iki olayda yanlış değil mi?
***
Tepki anlaşıldı.
Mahkeme de yürütmeyi durdurdu…
Günlerce sokağı meşgul etmenin anlamı nedir?
Gece gündüz bu olayları seyretmek sade vatandaşı çok rahatsız etti bilesiniz.
Sahi bebekler ne zaman rahat uyuyabilecek?
***
Göstericilerin niyetinin doğru olmadığı, Başka amaçlar taşıdığı anlaşılmaya başlandı.
Bakın ne diyor
Ulusal Kanal'daki spiker kız.
"Keşke birkaç ölüm olsa" Önceki akşam
Perinçek'in
Ulusal Kanal'ından kulaklara ulaşan bu sözler tüylerimizi ürpertti.
Spiker mikrofonun açık olduğunu unuttu…
Eylemlerle ilgili temennisini de bu sayede öğrendik:
"
Keşke birkaç ölüm olsa güzel olurdu" Vay be!
Güzel olurdu ha…
Gördünüz mü şimdi, Anladınız mı durumu?
***
Lütfen biraz saygı...
İnsana, insan haklarına, çevreye biraz daha saygı...