KOD adı 'Abi'. DHKP-C'nin patronu. Gerçek adı Hüseyin Fevzi Tekin.
Adını ilk kez 1993 yılında duyduk.
Tekin, DHKP-C'nin karanlık lideridir ve hakkındaki bilgimiz de sınırlıdır.
***
Ali Sarı sahte kimliğiyle yakalanmıştı ilk olarak.
Evi cephanelik gibiydi.
1993'te girdiği cezaevinden 'bombacı' olarak çıktı.
Elemanlara hem eğitim verdi hem de eylemler için bomba hazırladı.
***
1999 yılında İkitelli Başak Konutları'ndaki örgüt evine düzenlenen operasyonda ikinci kez yakalandığında, Önder
Erbektaş, Mualla Akkurt, İsmail Demirci, Güler Ateş ve Yeter Kaya ile birlikteydi. Yanında da çok sayıda lav silahı ve bomba yapımında kullanılan malzeme vardı.
***
Tekin, 2002 ağustosunda TAYAD
bürosuna yapılan baskında üçüncü kez gözaltına alındı.
Açlık grevi ile bozulan sağlığı yüzünden bir kez daha serbest kaldı.
Suriye'ye kaçtı.
Bir eli yağda diğer eli baldadır şimdi.
Lazkiye'de yaşıyor.
Acımasız bir katil olan Suriye Askeri İstihbaratının başı General Refik Şahada ile halkını katleden Beşar Esad'ın emrinde bir dediğini iki etmiyor…
***
'Abi' Lazkiye'den emretti,
AK Parti Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı vuruldu.
İstanbul'daki çelik kapılı bürolara yapılan baskının intikamı alındı güya.
Örgütün ismi de yeniden duyuldu.
Bir taşla birkaç kuş misali...
***
Bir zamanlar parasızlık çeken örgüt, şimdi Esad sayesinde para içinde yüzüyor.
Karşılığını da,
ABD Büyükelçiliği ve AK Parti binasına yaptıkları saldırılar ile ödüyor.
Örgüt eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ile Korkut Eken'i de öldürecekti ama polise yakalandılar.
***
AK Parti Genel Merkezi'ne 66 milimetrelik NATO standartlarındaki lav silahıyla saldırıldı.
Lav silahının menşei belli değil.
Zırh delici özelliği olan silahı, ABD ve birkaç ülke üretebiliyor.
O silah Suriye'den geldi.
Tıpkı eylemciler gibi…
'Barış' coşkusunun yaşandığı şu günlerde DHKP-C ile yeni bir kapı aralayıp rol çalmaya çalışanlar boyunun ölçüsünü alır elbet.
Çünkü Türkiye büyük bir devlet.
Ve geçen yıllar, silahla bir yere varılamayacağını herkese gösterdi, onlar da görecektir.
